Dublin Gezi Rehberi

Dublin gezi rehberi yazımda İrlanda ve Dublin hakkında bilgiler verip, konaklama ve ulaşım detayları, eğlence hayatı, alışveriş, yeme – içme gibi merak etmeniz muhtemel konulardan bahsedeceğim. Dublin’e nasıl gidilir, İngiltere vizesiyle İrlanda’ya girilir mi, Dublin’e ne zaman gidilir, St. Patrick’s Day nedir, Dublin havaalanı transfer, Dublin gece hayatı, Dublin’den ne alınır ve Dublin gezi bütçesi gibi Dublin gezisi ile ilgili birçok sorunun cevabını vermeye çalışacağım. Dublin’de görülmesi gereken yerler için lütfen ilgili yazıma da göz atın. Bakınız: DUBLİN GEZİLECEK YERLER

Dublin’deki en bilinen yer Temple Bar

İRLANDA VE DUBLİN GENEL BİLGİLER

İrlanda’nın, İrlanda Gaelcesi (İrlandaca) ve İngilizce olmak üzere iki resmi dili var. Fakat İrlandaca pratikte konuşulan bir dil değil, İrlandalıların çoğu bile bu dili iyi bilmiyor. Bu nedenle ülkede İngilizce ana dil olarak konuşuluyor. İrlandaca diyince öyle İngilizce’ye benzeyen ve sonradan uydurulmuş bir dil düşünmeyin bu arada, tamamen farklı ve tek kelimesi bile anlaşılmıyor.

İrlanda’nın nüfusu 5 milyona yakın ve nüfusun büyük çoğunluğu (%90 civarında) Katolik. Dublin’in nüfusu ise 1.5 milyon civarında.

İrlanda’yı sevmeyen insanların dertli olduğu konuların başında ülkenin iklimi geliyor. Sonuçta kuzeyde olduğu için sıcak bir ülke sayılmaz ama zannedildiği kadar da soğuk değil; yani hava sıcaklıkları sıfırın altına çok nadiren düşüyor. İklimini tanımlayan kelime bence ‘değişken’; gittiğinizde bir elinizde şemsiye – hırka ve diğer elinizde güneş gözlüğüyle gezmeniz gerekebilir. Sıcaklık ortalamaları kışın 4 – 6 ve yazın 16 – 18 derece civarında. Kışın giderseniz sert esen rüzgarlar ve yazın giderseniz havanın bir açıp bir kapaması can sıkıcı olabilir.

Dublin’de güneşli bir güne denk gelirseniz Liffey Nehri’ni tüm güzelliğiyle izleyebilirsiniz.

Şehri ortadan ikiye ayıran nehrin adı Liffey.

Saati Türkiye’den iki saat geride. Para birimi olarak Euro kullanılıyor. Trafiği İngiltere gibi soldan akıyor. Prizleri genelde üç girişli, converter’ınız varsa yanınızda götürün. Musluk suyu içilebiliyor.

İrlanda, Avrupa Birliği’ne dahil ama Schengen anlaşmasına dahil değil. Bu nedenle, AB üyesi ülkelerin vatandaşları AB kurallarına uygun olarak İrlanda’ya herhangi bir vize olmadan girebildikleri halde biz Schengen vizesiyle dahi giremiyoruz 🙁

İngiltere Vizesiyle Dublin’e Girilir Mi?

Vize demişken, çok karıştırılan ve yanlış bilinen vize konusunun doğrusunu açıklamak istiyorum 🙂 İnternette o kadar yanlış bilgiler var ve herkes kendinden o kadar emin yazmış ki (içlerinde büyük gazeteler de var) karşılaştığım zaman inanamadım. Durum şu; İrlanda’ya bal gibi de İngiltere (aslında Birleşik Krallık ve orijinal ismi United Kingdom) vizesiyle girebilirsiniz! Üç kez bu şekilde gitmişliğim var 🙂 Bazı kurallar ve gerçekler mevcut, onlardan bahsedeyim:

St. Patrick Katedrali şehirdeki önemli tarihi yapılardan biri.

İrlanda diye söylendiğinde genelde tek ülke gibi algılanıyor fakat İrlanda aslında iki farklı ülke. Tam isimleri; birinin Kuzey İrlanda ve diğerinin İrlanda Cumhuriyeti. Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast ve Birleşik Krallık’a bağlı olduğu için zaten Birleşik Krallık vizesiyle gidilebilen bir yer. Bu yazıda bahsettiğim ve Dublin’in başkent olduğu İrlanda Cumhuriyeti ise, adı üstünde bir cumhuriyet ve Birleşik Krallık’a bağlı değil (Yazının devamında İrlanda derken ben bu ülkeden bahsedeceğim). Normal şartlarda İngiltere vizesiyle giriş yapılamamasının sebebi de zaten bağımsız bir devlet olması. Vize konusunda yanlış bilgi verenler sadece bu kısmı biliyorlar belli ki 🙂

Fakat; ülkeye gelen turist sayısını ve turizm gelirlerini artırmak için İrlanda hükümeti tarafından Visa Waiver denilen bir uygulama yürürlüğe konulmuş ve uygulama kapsamında vize kolaylığı sağlanan ülkelerden biri de Türkiye. Şu an Ekim 2021’e kadar geçerli olacağı duyurulmuş fakat tarih için herhangi bir güncelleme var mı diye lütfen kontrol edin.  Belgenin orijinali burada. Resmi web sitesi www.inis.gov.ie adresinden arama bölümüne Visa Waiver yazarak detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Doküman oldukça kapsamlı ve okumanızı öneririm, yine de İngilizcesi yeterli olmayanlar için küçük bir özet geçeyim (Soru işaretleriniz varsa mutlaka yetkili kişilere danışın ki gezinizi riske atmayın). Eğer Birleşik Krallık (UK) üyesi bir ülkeden UK (United Kingdom) vizesiyle giriş yaptıysanız ve vizenizin süresi bitmiyorsa İrlanda’ya devam edebilirsiniz. Hatta, ülkenize geri dönüp sonra doğrudan İrlanda’ya da girebilirsiniz; ama UK ülkesine ilk girdiğiniz tarihten itibaren geçen sürenin, vizenizin üzerindeki “Duration of stay” den daha uzun olmaması gerekir. (Örneğin; UK’ye 01.02’da girmiştiniz, Türkiye’ye geri döndünüz ve vizenizde Duration of stay 180 gün ise, 01.02’den itibaren 180 gün içinde doğrudan İrlanda’ya giriş yapabilirsiniz. Elbette bu tarihte vizeniz halen geçerli olmalı.) UK ülkesinde en az 24 saat (bazı durumlarda 36 saat diyebiliyorlarmış) kalmış olmanızı istiyorlar bu arada, giriş damgasını bastırıp devam ederim gibi düşünmeyin.

Her yıl 17 Mart’ta kutlanan St. Patrick’s Day için yerli ve yabancı turistler Dublin’e akın ediyor. İrlanda şapkası veya tişörtü giymek ve yeşillere bürünmek lazım 🙂

Dublin gezinizi Christmas nedeniyle her yerin kapalı olduğu 24 – 25 Aralık ve katolik inancında Hz. İsa’nın öldüğü gün olarak anıldığı Good Friday‘e denk getirmemeye çalışın. Aksi halde gezilecek yerler kısmında bahsettiğim yerlerin çoğunu göremeyeceksiniz. Good Friday, Paskalya’nın başladığı Easter Monday olarak bilinen pazartesiden önceki cuma gününe denk geliyor. Ben Mayıs, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında olmak üzere Dublin’e 4 kez gittim ve serin mi sıcak mı olacağına karar veremeyip kafa karıştıran Temmuz ve Ağustos yerine, daha tutarlı ve serin olan Mayıs ve Eylül ayları civarını tavsiye ederim.

Dünyaca ünlü St. Patrick’s Day, aslında dini bir gün ama festival tadında kutlanıyor. Başta Dublin olmak üzere her yıl 17 Mart’ta tüm ülke yeşillere bürünüyor ve caddelerde yürüyüşler, gösteriler, şovlar yapılıyor. Dublin’e o tarihte gitmek eğlenceli olabilir ama gezinizi çoook önceden planlamalısınız; aksi takdirde kalacak yer bulmak pek mümkün olmayabilir. St. Patrick’s Day ile alakanız yoksa, Dublin’e her şeyin pahalı ve daha turistik olacağı Mart ayında (özellikle ortalarında) gitmeyin 🙂

Yalnızca Dublin’i gezmek istiyorsanız 3 gün gibi bir süre yeterli olabilir. Çevredeki diğer şehirleri ve turistik yerleri görmek içinse birkaç gün daha ayırmak gerekecektir.

Kocaman parklarıyla Dublin, yeşile doymuş bir şehir.

KONAKLAMA – Dublin Otelleri

İrlanda, yaşam standartları yüksek bir ülke. Ayrıca Dublin, Paris‘le Londra‘dan sonra Avrupa’nın en çok ziyaret edilen üçüncü başkenti. Bu iki gerçek birleşince ne yazık ki pahalı bir şehir ortaya çıkıyor. Bu nedenle kısıtlı bütçeniz varsa konaklama konusunu iyi araştırmak yerinde olacaktır.

Öncelikle Temple Bar ve Christ Church civarını araştırabilir ve oralara yakın olmaya çalışabilirsiniz. Merkezde birçok hostel bulunuyor (Ben Abbey Court Hostel‘de kaldım yeri gayet iyiydi), otel seçeneklerini incelemek ve rezervasyon yapmak için tıklayın.

ULAŞIM

Dublin’e Ulaşım – Dublin’e Nasıl Gidilir

Dublin’deki tek havaalanının ismi Dublin Airport (DUB). İki tane terminali bulunuyor. İstanbul’dan direkt uçuş düzenleyen Türk Hava Yolları, Terminal 1’e iniyor. 3.5 saat süren bu direkt uçuşun fiyatları biraz yüksek olabiliyor, o yüzden aktarmalı gitme seçeneğini düşünebilirsiniz (Özellikle yukarıda bahsettiğim İngiltere vizesiyle girme durumu varsa zaten önce Birleşik Krallık’a giriş yapmalısınız, oraları gezip sonra Avrupa içi ucuz bir havayoluyla Dublin’e geçin.) Yaz dönemlerinde İzmir, Bodrum, Antalya gibi yerlerden Dublin’e direkt seferler konulabiliyor, eğer o taraflardan gitme niyetiniz varsa uçuşları kontrol etmeyi unutmayın.

Avrupa içinden Dublin’e uçuş bulmak çok basit. Meşhur “ucuz bilet” firması Ryan Air‘in İrlanda kökenli olduğunu biliyor muydunuz? Hem Ryan Air’in (Terminal 1) hem de İrlanda’nın resmi havayolu olan Aer Lingus‘un (Terminal 2) Dublin’e bolca seferi bulunuyor.

Dublin uçak biletleri için biletbayi.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Dublin İçi Ulaşım

Havaalanından şehir merkezine gitmek için en uygun yöntem 16 veya 41 numaralı otobüsleri kullanmak. Tek yön bilet 2.90 Euro ve 90 dakika boyunca sınırsız kullanım hakkı veriyor. Otobüslerde Wifi bağlantısı mevcut, bu nedenle kalacağınız yere en yakın durağı haritadan takip edebilirsiniz. Şehir merkezinde olan O’Connell Street veya Dame Street‘e varmak yarım saat civarında sürüyor.

Diğer seçenekler ise şehir merkezindeki popüler yerler ile havaalanı arası çalışan Airlink ve Aircoach. Tek yön ücret 6 Euro ve gidiş-dönüş 10 Euro. Özellikle gece yolculukları için faydalı olabilir ama normal şartlarda normal otobüs yeterli bence. Web siteleri burada: Airlink ve Aircoach

Dublin şehir merkezinin tamamını yürüyerek gezebilirsiniz. Geçeceğiniz hareketli caddelerden biri Grafton Street olacak.

Dublin şehir merkezi küçük sayılır ve aralarda dinlenerek bence tamamı yürüyerek gezilebilir. Bu nedenle görülecek yerleri, Dublin gezilecek yerler yazımda konumlarına göre sırasıyla anlattım. “Yürümek istemiyorum” veya “Kendime farklı bir rota çizdim” diyenler için her birine toplu taşımayla nasıl ulaşılacağını da yazdım 🙂 Merkezin dışındaki yerlere gitmek için otobüs, tramvay veya tren kullanılabilir.

Otobüs için Dublin Bus web sitesi burada.

Luas isimli tramvay hattının haritasını çok güzel çizmişler, istediğimiz durağın üzerine basınca yakınlarında ne var görebiliyoruz. Burada. Tramvayda bilet kontrolleri rastgele zamanlarda yapılıyor, risk almayı seven ve bilet almasam bile yakalanmam diye şansını denemek isteyen arkadaşlar için ek bilgi olarak bulunsun 🙂

Dart isimli treni ise kullanmanız pek gerekmeyecektir ama yine de Dublin Gezilecek Yerler yazımda bahsettim.

Dublin’de bisiklet kullanımı çok yaygın. İlginizi çekiyorsa bisiklet kiralayıp öyle gezmeyi tercih edebilirsiniz.

DUBLİN EĞLENCE – İrlanda Pubları

İrlanda’da eğlence diyince hepimizin aklına öncelikle publar geliyor. Irish pub olarak bildiğimiz ve sevdiğimiz pubların her türlüsünü görmek için Temple Bar‘a gidin. Temple Bar, Dublin’deki meşhur kırmızı tabelalı pub olsa da, aslında aynı zamanda o bölgenin adı. Akşamları bu bölge çok hareketli oluyor, o yüzden dolaşırken önünden geçtiğiniz pubların içlerine göz atın ve beğendiğiniz bir tanesinde oturup Guinness biranızı yudumlayın 🙂 Guinness sevmiyorsanız elbette başka biralar veya bira dışındaki içkileri de tercih edebilirsiniz. Hatta alkol kullanmıyorsanız bile, İrlanda kültüründe önemli yeri olan bu pubları ziyaret edin. Bence canlı müzik yapılan bir tanesini tercih etmelisiniz, İrlanda müzikleri oldukça değişik. O’Connell Street üzerindeki Murray’s Bar, giriş ücreti ödemeden İrlanda müziği dinleyebileceğiniz barlardan bir tanesi. The Stag’s Head de yine civardaki güzel publardan biri. Ayrıca “Irish Music & Dance” şeklinde akşam yemeği ve şov için bilet sunan birçok mekan bulunuyor.

Meşhur Irish publarda popüler müzikleri veya geleneksel İrlanda müziklerini dinleyebilirsiniz.

Publar erken saatlerde canlanıyor, bu yüzden istediğiniz saatte gidebilirsiniz (Bence 20:00 – 20:30 arası akşam yemeğinden sonra gitmek en ideali). Yasalar gereği; Pazartesi – Perşembe günleri arası 23:30, Cuma – Cumartesi 00:30 ve Pazar günleri 23:00’den sonra servis yapılamıyor. Zaten kısa süre sonra da insanlar evlerinin veya gece kulüplerinin yolunu tutuyor. Gece kulüplerini tercih edenler, Cuma – Cumartesi 02:30 ve diğer günlerde 01:00 civarına kadar sipariş verebiliyorlar. Ana fikir; bir mekana gitmek için vaktin gece yarısını geçmesini beklemeyin 🙂

Publarda, clublarda veya yemeğinizin yanında İrlanda’nın meşhur siyah birası Guinness istemeyi unutmayın.

Gece kulübü olarak The Living Room‘u denedim ve beğendim. Önce akşam yemeği yenip dev ekranlarda canlı maçların izlendiği bir mekan olarak başlıyor ve saatler ilerledikçe gece kulübüne dönüyor.

Gece kulüplerinde sıkı kıyafet kuralları yok, veya ben görmedim. Çok spor olmayan normal kıyafetlerle çoğuna girilebiliyor. Damsız girilmez gibi abuk kurallar ise zaten yok 🙂

Dublin’de casino da var. Kumarda şansımı deneyeyim derseniz The Fitzwilliam Casino & Card Club‘a uğrayabilirsiniz. Trinity College civarından yürüme mesafesindeki Merrion Square’de yer alıyor.

Single arkadaşlar için yerel popülasyon hakkında bilgi verelim 🙂 Öncelikle, İrlandalılar çok güleryüzlü ve nazikler, yardım istediğinizde ellerinden geleni yapıyorlar. Bunun dışında, meşhur “İrlanda aksanı” gerçekten çok seksi. Bizim Dablin diye okuduğumuz şehrin adını bile öyle bir telaffuz edişleri var ki insanın “Bir daha söyle!” diyesi geliyor 🙂 İrlanda erkekleri yakışıklı; uzun boylu, ince yapılı, beyaz tenli, kısa saçlı ve yuvarlak renkli gözlü diye bir genelleme yapabilirim. Bunun üstüne güzel aksan ve güleryüz ile nezaket eklenince ortaya çok çekici bir erkek çıkabiliyor. Kızları ise eh; beyaz tenli, kızıl saçlı ve balık etli kızlardan hoşlanıyorsanız neden olmasın 🙂 İyi haber; cinsellik konusunda katı değiller. Şanslıysanız geceniz güzel bitebilir 🙂

ALIŞVERİŞ

Dublin’den ne alınır?

İrlanda’nın hediyelik eşyaları çok güzel bence 🙂 Üzerinde kuzu olan kupalar, yonca desenli anahtarlıklar ve İrlanda yeşili tshirt – sweatshirtler başta olmak üzere birçok alternatif var. Ben normalde kalabalık yapmasın diye pek almam ama çok şirin oldukları için Dublin’den bolca souvenir aldım 🙂

Hediyelik eşyalar çok renkli ve çeşitli, eşi dostu mutlu etmek için birçok seçenek var 🙂

Grafton Street üzerindeki Butlers isimli mağazanın el yapımı çikolataları ünlü. Hem kendinize hem sevdiklerinize hediye olarak alınabilir. Alışverişlerinizde belirli bir tutara ulaştıysanız (güncel tutarı mağazadan öğrenebilirsiniz) tax free formunu istemeyi ve doldurmayı unutmayın. Bu formu dönerken havaalanındaki kutuya attığınızda birkaç ay sonra vergiler hesabınıza iade ediliyor.

Nereden alınır?

Grafton Street, Temple Bar, O’Connell Street civarındaki mağazalar ve St. Stephens Green Shopping Centre isimli alışveriş merkezi, fazla seçeneğin bulunduğu alternatifler olarak öne çıkıyor.

Hediyelik eşya için şehrin birçok yerinde bulunan ve ücretsiz wifi sağlayan Carroll’s isimli zincir mağazadan alışveriş yapabilirsiniz.

Moore Street üzerindeki pazar yerine uğrayıp Dublin’in en eski meyve – sebze pazarından alışveriş yapabilirsiniz. Burada bağıran satıcılar, Dublin marşı olarak bilinen Molly Malone şarkısına ilham kaynağı olmuşlar. Molly Malone isimli güzel balıkçı kadın da balık satarken “Cockles and Mussels” (değişik midye türleri) diye bağırıyormuş ve şarkının diğer ismi böyle konulmuş. Bu arada, Suffolk Street‘te el arabalı heykeli var Molly Malone’un.

DUBLİN YEME İÇME – Dublin’de Ne Yenir?

Grafton Street üzerinde Dublin’in en eski cafesi Bewley’s bulunuyor. Alışverişten yorgun düştüğünüz bir anda yemek molası vermek için uğranabilir.

Elephant and Castle, Temple Bar civarındaki acı soslu tavuk kanadıyla ünlü çok popüler bir yer. Kereviz sapıyla birlikte getirdikleri tavuk kanatları gerçekten lezzetli. Özellikle haftasonları önünde sıra olabiliyor.

Tavuk kanadı seviyorsanız Elephant and Castle’a uğramalısınız.

İrlanda’nın çok ünlü bir yemeği benim bildiğim kadarıyla yok. Deniz ürünleri ve domuz eti ile yanında Guinness veya Murphy’s biraları çok tüketiliyor. Acıktığınızda civardaki en iyi restoranları Tripadvisor’ın offline uygulamasından inceleyebilirsiniz.

DUBLİN GEZİ BÜTÇESİ

Dublin’in pahalı bir şehir olduğundan bahsetmiştim. Konaklama için çift kişilik özel banyolu hostel odasına gecelik 60 Euro ödedim 2014 yılında. O yüzden konaklama tercihinize göre bütçe çok değişecektir.

Cafe ve restoranlar da pahalı, bir yere oturmadan önce menülerini ve fiyatlarını kontrol etmek faydalı olabilir. Bira fiyatları genelde 3 – 8 Euro arası değişiyor.

Neyse ki, şehrin çoğunu yürüyerek gezebileceğiniz için ulaşıma çok para harcamanız gerekmeyecek.

Gezilecek yerlerde öğrenci biletleri çoğunlukla 1 – 2 Euro indirimli olduğundan, Türkiye’deki öğrenci kartınızı götürüp bilet alırken gösterin. Genelde kabul ediyorlar.

EKSTRA BİLGİLER

Şehrin en önemli katedraline ve her yıl 17 Mart’ta düzenlenen festivale adını veren St. Patrick (Aziz Patrick), milattan sonra 432 yılında İrlanda’ya Hristiyanlığı getiren kişidir.

İrlanda’da kürtaj yasak. Bu nedenle istenmeyen gebeliklerle karşılaşan anne adayları, İngiltere gibi yakın ülkelere gidip kürtaj yaptırmak zorunda kalıyorlarmış. Böyle bir imkanı olmayanlar ise doğurmak durumunda kalıyorlarmış. Cinselliğin serbest yaşandığı bir ülke olduğu için kürtaj yasağı sebebiyle erken yaşta ve evlilik dışı ilişkiden anne olan genç kız sayısı fazlaymış.

İrlanda’da kürtaj yasağını protesto etmek için zaman zaman yürüyüşler düzenleniyor.

İrlanda’da boşanmak da zormuş, “tek celsede boşanmak” durumu yokmuş. Hatta 1997 yılına kadar boşanmak yasakmış ve İrlanda, boşanmayı yasal olarak en geç kabul eden ülkelerden biri olmuş. Bu nedenle ülkede birçok kişi, evlenmeden birlikte yaşamayı tercih ediyormuş.

Dini gerekçeye dayalı bu iki durumun ardından, İrlanda’da eşcinsel evliliğin (bazı koşulları varmış) yasal olduğunu söylemem şaşırtıcı gelebilir 🙂

İrlanda’da vergi oranlarının düşük olması sebebiyle Google, Facebook, Twitter, LinkedIn, PayPal gibi büyük şirketlerin Avrupa merkezleri Dublin’de yer alıyor.

Guinness Rekorlar Kitabı ile Guinness birasının ikisinin de adında ‘Guinness’ geçmesi tesadüf değil 🙂 Kitabın ortaya çıkış hikayesi şöyle; 1951 yılında Guinness biralarının yöneticisi Hugh Beaver adındaki adam, arkadaşlarıyla bir av partisine gitmiş ve kaçırdığı bir atış sonrası arkadaşlar arasında, en hızlı av kuşunun hangisi olduğuyla ilgili tartışma başlamış. Sonuca varamayınca bizim Guinness müdürü, İrlanda publarında ve diğer yerlerde her gün bu tarz tartışmaların çıktığını ve ‘en’leri yazılı içeren kaynak niteliğinde bir kitabın her türlü kavgayı önleyip insanlara fayda sağlayacağı için başarılı olacağını düşünmüş ve rekorların kitaplaşması böyle başlamış. Kitabın adını da çalıştığı şirket olan Guinness koymuş.

Guliver’in Gezileri kitabını hatırlamayan var mı? Yazarı Jonathan Swift, Dublin’li.

Megan Fox, Christina Aguilera, Drew Barrymore, Colin Farrell, Mariah Carey, George Clooney, Julia Roberts, Ben Affleck, Tom Cruise, Johnny Depp, Ashton Kutcher, Bono, Gerard Butler gibi güzel ve yakışıklı birçok ünlünün kökenleri İrlanda’ya dayanıyor.

Dublin gezi rehberi yazımı faydalı bulduysanız sosyal medyada paylaşabilir, yeni yazılarımdan haberdar olmak için Hayat ve Seyahat’in aşağıdaki hesaplarını takip edebilirsiniz.

Facebook: Hayat ve Seyahat

Instagram: hayatveseyahat

Twitter: hayatveseyahat