Oktoberfest Hakkında Her Şey

2016 yılı başından beri yaşadığım Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen ve her yıl 6 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan dünyanın en büyük halk şenliği Oktoberfest, bira festivali olarak bilinse de Münih’in başkent olduğu Almanya’nın en büyük eyaleti Bavyera’nın kültüründe önemli bir yer tutuyor. Oktoberfest için dünyanın birçok yerinde kutlamalar yapılsa da orijinali Münih’te. Münih’in yerlileri Oktoberfest için Wiesn sözcüğünü kullanıyor. Oktoberfest şenliğine 2014 yılında turist olarak geldim, 2016 yılından beri de Münih’in yerlisi olarak katılıyorum. O yüzden Oktoberfest hakkında her şey yazımda size, festivale turist olarak gelip birkaç saat vakit geçiren birinden çok daha fazla bilgi ve tecrübe aktaracağım.

Oktoberfest’te ve Münih’te nerede kalınır, metro bileti alırken dikkat edilmesi gerekenler gibi bilgiler için lütfen Münih Konaklama ve Ulaşım Rehberi yazımı okuyun, otel tavsiyelerim işinize yarayacaktır.

Oktoberfest Ne Zaman Kutlanır?

1810 yılından beri düzenlenen Oktoberfest, ismi Ekim Festivali olduğu halde Eylül’de başlıyor ve 16 gün sürerek Ekim ayının ilk pazar günü sona eriyor. Fakat Ekim’in ilk pazar günü ayın 1 veya 2’si ise, 3 Ekim’i kapsayacak şekilde uzatılıyor. Böylece, 1990 yılında Berlin duvarının yıkılarak Almanya’nın birleşmesiyle resmi tatil olarak kabul edilen 3 Ekim Almanya Birleşme Günü (German Unity Day – Tag der Deutschen Einheit) de festivale dahil ediliyor. Öyleyse Ekim’in ilk pazarı eksi 16 gün olarak festival tarihlerini hesaplayalım:

21 Eylül – 6 Ekim 2019

19 Eylül – 4 Ekim 2020

18 Eylül – 3 Ekim 2021

Ve böyle gidiyor 🙂

 

Sieh dir diesen Beitrag auf Instagram an

 

Ein Beitrag geteilt von Hayat ve Seyahat (@hayatveseyahat) am Okt 3, 2018 um 9:51 PDT

Oktoberfest Neden Kutlanır?

Oktoberfest ilk olarak 1810 yılında Bayvera prensi Ludwig ile prenses Therese’nin evlilik töreni şerefine düzenlenmiş. Zaten festival alanının ismi de prensese atfedilerek Theresienwiese (Therese Alanı) olmuş. Düğün merasiminin anısına gerçekleşen kutlamalar her geçen yıl büyümüş ve sonuçta bugünkü halini almış. İnsanların hala yerel kıyafetlerle festivale katılıyor olmaları da, festivalin geçmişlerine ve kültürlerine ait bir olay şeklinde ortaya çıkmasından kaynaklanıyor işte.

Yani Oktoberfest’i yalnızca bira festivali olarak düşünmeyip Alman ve özellikle Bavyera kültürünü tanımak için bir fırsat olarak görmek daha yerinde olacaktır.

Oktoberfest’e Ne Zaman Gidilir

Oktoberfest’e gitmek için en uygun zaman yok, tamamı şenlikli geçiyor. Cumartesi günlerinin en yoğun, cuma ve pazarın orta yoğun, haftanın diğer günlerinin ise nispeten az yoğun olduğunu söyleyebiliriz. Bir de resmi tatil olduğunu belirttiğim 3 Ekim çok kalabalık oluyor. Az yoğun demek, etraf boş olacak ve eğlenceli geçmeyecek demek değil; aksine oturacak yer bulma şansı yüksek olduğu için bence en çok gidilesi günler.

Başında gidenler açılış seremonisine katılabilir; öğlen 12’de Schottenhamel-Festzelt isimli çadırda gerçekleşen geleneksel olayda Münih belediye başkanı büyük bir ahşap fıçısına çeşme çakıyor ve “O’zapft is!” (Çeşme açık) diye bağırıyor. Böylece bira çadırlarındaki çeşmelerden biralar servis edilmeye başlanıyor 🙂 Hem açılış hem de cumartesi günü olduğu için çok aşırı kalabalık olacağından emin olabiliriz elbette.

Oktoberfest’in ilk gününde böyle süslü bira arabalarının tepelerinde insanlar halkı selamlayarak festival alanına gidiyorlar.

İlk gün açılış saati olan 12’den daha erken gidip giriş istikametinde beklerseniz çadırları açacak görevlilerin, çadırların ruhunu yansıtan gruplar halinde atlar üstünde fıçılı veya müzikli geçiş törenini yakalayabilirsiniz. (Çadır Sahipleri ve Birahaneler Geçişi – Tent Owners and Breweries Parade)

İkinci gün saat 10’da ise geleneksel geçiş töreni başlıyor, aşağıda paylaştığım harita üzerindeki bir noktadan yakalayabilirsiniz.

Oktoberfest’in ilk pazar günü yapılan geçiş töreni rotası.

Özellikle tatili az bir zaman kala belli olanlar, konaklayacak yer bulabilme açısından ikinci hafta sonunu tercih etmeseler iyi olur. Italian Weekend olarak bilinen bu hafta sonunda özellikle İtalya’dan turist yağıyor.

Gitmeden Önce

Oktoberfest’te biraların servis edildiği festival çadırlarının limitli kapasitesi var ve festivalin ününü duyan insanlar dünyanın dört bir yanından buraya akın ettikleri için çadırlar çok kısa sürede doluyor. Dolan çadırlara giriş durduruluyor ve içerideki insanlar çıkana kadar bir daha giriş şansı olmuyor. “Wegen Überfüllung vorübergehend geschlossen” benzeri bir pankart asılan veya kısaca Almanca’da kapalı anlamına gelen “geschlossen” kelimesini gördüğünüz yerler için şansınızı kaybettiniz demektir. Anca içeriden birileri çıkacak da, siz ona denk gelip gireceksiniz de filan zor yani. Bir istisna dışında, rezervasyon yapmak.

Polizei 🙂

Özellikle yoğun olarak bahsettiğim günlerde veya herhangi bir gün öğleden sonra gittiğinizde yer bulma ihtimaliniz gerçekten çok düşük, hele ki kalabalık bir grupsanız imkansıza yakın diyebiliriz. Benim gitmeden önce okuduğum yerlerde küçük bir grupsanız, bir de hava çok soğuk veya yağmurlu değilse (dışarıya da oturma alanları kuruluyor, soğuk veya yağmurluysa bu alanlar iptal, kapasite iyice azalıyor) yer bulursunuz diyordu ama iki kişi gittiğim ve hava hep açık olduğu halde, saat 12:00 gibi erken sayılabilecek bir vakitte gitsem bile cuma ve ctesi günleri yer bulmanın çok zor olduğunu gördüm.

Peki nasıl rezervasyon yapılır? Genelde 10 kişilik masanın tamamını rezerve etmeniz ve yemek-bira kuponlarını önden almanız gerekiyor, size uygunsa Oktoberfest reservation 2019 gibi anahtar kelimelerle aratın. Öncelik yerel insanların olduğu ve rezervasyonlar bir yıl önceden alınmaya başlandığı için rezervasyon denemeleri başarısız sonuçlansa da moral bozmak yok. Öğleden önce gidin, kapılarını komple kapatmamış bir çadır bulun, kapı görevlisine olabildiğince yakın durun ve bekleyen diğer insanlar gibi kaç kişi olduğunuzu elinizi kaldırıp o sayıyı yaparak gösterin. Fazla kişiyseniz bölünmek avantajlı olabilir. Biraz sabır ve biraz şansınız varsa istediğiniz olacaktır. Ben tam olarak bu yöntemle, turist olarak gittiğim 2014 senesinde Marstall çadırına girebilmiştim.  Sonra Münih’te yaşamaya başlayınca her çadırı denedim tabii 🙂

En geleneksel Oktoberfest tecrübesi için Oide Wiesn çadır alanını bulun, böyle amca ve teyzelerin dansı gibi gösteriler yapılıyor.

Tercih şansı olanlar için (hafta içi ve erken saatte gidenler) Paulaner, Augustiner ve Hofbräu çadırları öncelikli olarak denenebilir; çünkü bunlar aynı zamanda Münih’teki ünlü bira markalarının isimleri.

Geleneksellik beni ilgilendirmiyor, yalnızca eğlence peşindeyim diyenler Hacker çadırını denesinler derim, burada Alman müzikleri pek çalmıyor ve ‘gençler çadırı’ diyebiliriz. Son tercih ise Weinzelt olmalı, çünkü isminin Türkçe karşılığı ‘şarap çadırı’ olan bu çadır bira yerine şarap odaklı. Ve sonraki bir saate rezerve edilmiş masalara oturmayın, yoksa sahipleri geldiğinde siz kalkmak durumundasınız ve o saatte başka uygun masa yoksa ortada kalırsınız.

Çok denediniz ama ne yaptıysanız kesinlikle hiçbir çadıra giremiyorsunuz. Şimdi ne olacak? Öncelikle orada olduğunuz her gün, yer bulamadığınız gün gittiğiniz saatten daha erken giderek şansınızı tekrar deneyin. Ama yer bulamadığınız gün de çöp olmadı tabii. Münih’i gezin, şehrin merkezi olduğu için mutlaka uğrayacağınız Marienplatz’ta Hofbräuhaus isimli yere gidin. Hofbräu birasının fabrikası olan bu binada da Oktoberfest çadırlarındaki aynı eğlence var.

Gençlerin olduğu çadırlarda eğlenmek isteyenler için ilk adres Hacker çadırı olabilir.

Hofbräuhaus da olmadı (fazlaca şanssız bir insansınız), veya beğenmediniz. O zaman istikamet Englischer Garten (English Garden – İngiliz Bahçesi). Yine Münih’in mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri olan bu kocaman bahçede Chinesischer Turm (Çin Kulesi) yönlendirmelerini takip edin, yiyip içen insanları göreceksiniz zaten. Ben tüm gün çadırda oturmak yerine mekan değiştirmeyi tercih edip günün son birasını burada içmiştim, kargaşa ve gürültüden uzak olan gidilesi bir yer. Oktoberfest’in çok saçma ve gereksiz olduğunu düşünen Münihliler İngiliz Bahçesi’ni tercih ediyorlar 🙂

Kafamda ayaklarını oynatarak şarkı söyleyen bir tavuk mu var? Yok canıııım 🙂

Oktoberfest’te Ne Yapılır?

Oktoberfest; festival alanına kurulmuş lunapark, yemek yerleri ve elbette festival çadırlarından oluşuyor. Oktoberfest giriş ücreti diye bir şey yok, ama içerideki yeme-içme ve eğlence gibi her şeye para ödüyorsunuz doğal olarak. Kredi kartı genelde kabul etmiyorlar, o yüzden yanınızda nakit bulunması daha avantajlı olur.

Çadır açılış saatleri haftaiçi 10:00 ve haftasonu 09:00. Benim sabah gözlerimi açık tutmaya çabalayıp kahvaltımı edecek kruvasan ve kahveyi aradığım saatte insanların çılgın gibi bira içmeye akın etmelerine ilk geldiğim sene inanamamıştım 🙂 Kapanış saati ise 22:30. Tek istisna olan Käfer çadırı 01:00’e kadar açıkmış. Yok yetmez ben geceye devam edeceğim diyenler için çadır kapanış saatinden sonra şehirde birçok parti de düzenleniyor afişlerini görürsünüz.

Oktoberfest’te gönlünüze göre eğlenin (Masadakilerin hiçbirini tanımıyorum).

Bulunmak istediğiniz yere gidin ve yapmak istediğiniz şeyi yapın. Dönme dolaba veya diğer eğlence aletlerine binmek olabilir, geleneksel yiyeceklerden olan çubuğa geçirilmiş balıklardan (Steckerl Fisch) veya mis kokulu nutellalı kreplerden yemek olabilir, çadırda arkadaşlarla veya aynı masayı paylaştığınız tanımadığınız insanlarla sohbet edip kadeh tokuşturmak ve şarkılara eşlik etmek olabilir. Kısacası keyfinize bakın, zaten bunun için gelmiştiniz 🙂

Eğlence aletleri paralı olduğu için kısıtlı bütçeniz varsa öncelikle normal lunaparklarda pek bulunmayıp Oktoberfest’e özgü olanlarına yönelin (mesela roller coaster’a binmeyin). Benim tavsiye ettiğim öncelikle Teufelsrad (Şeytan Çarkı). Biletle içeri girdikten sonra dönen çarkın üzerinde durmaya çalışan insanları istediğiniz kadar izliyorsunuz. Kadınlar, çocuklar, genç erkekler, yaşlı erkekler gibi gruplar halinde çark için anons ediliyor ve edildiği anda herkes koşuyor çünkü ortaya en yakın olanın daha yüksek şansı var 🙂 Anonslar Almanca ama siz de koşan insanlardan anlayıp uygun sıra geldiğinde deneyebilirsiniz. Yalnız çarktan kayarken dizleriniz yara olabilir, benim olmuştu. Kadınların seansı özellikle etekle dikkatli oturmak gerektiğinden izleyenlere eğlenceli olabiliyor, erkeklerinki tam ortaokul uzun eşek oyunu gibi itiş kakış ve komik, çocuklarınki sıkıcı 🙂

Oktoberfest alanında çadırlar dışında tavsiye ettiğim eğlencelerden biri Teufelsrad (Şeytan Çarkı). Sadece izleyebilirsiniz veya benim gibi cesursanız denersiniz (dizleri yaralayabiliyor).

Irrgarten (Kafa karışıklığı bahçesi?) da özellikle kafanız güzel olduğunda aptala dönebileceğiniz bir yer. Labirente giriyorsunuz ve bastığınızda ayağınızın altından kayan şeyler, aynalı kolonlar arasında çıkışı bulamama gibi saçma sapan bir ortamda ne yapacağınızı şaşırırken kahkahalarla gülüyorsunuz 🙂 Çıkarken zeminden hava veriyorlar ve eteğiniz kafanıza geçiyor ama olsun, Oktoberfest’te böyle şeyler normal.

Rotor biraz daha cesaret istiyor, çok cesur değilseniz bira içmeden önce deneyin yoksa mideniz bulanabilir. Silindir şeklinde bir alanda duvara yaslanıyorsunuz ve sonra silindir o kadar hızlı dönüyor ki bastığınız yer ayağınızın altından çekildiği halde siz duvara yapışık kalıyorsunuz, son derece salak bir his ve görüntü 😛

Oktoberfest alanında arkadaşlarınızla “Bakalım kim kusmayacak” iddiasına girebileceğiniz rotor öyle hızlı dönüyor ki böyle sinek gibi duvara asılı kalıyorsunuz 🙂 (Resim kalitesi dönmekte olduğum için kötü, kırmızılı olan ben)

Oktoberfest’te Ne Yapılmaz?

Kapı görevlilerine, garsonlara ve diğer insanlara karşı kaba olunmaz. Çok sarhoş olunup taşkınlık yapılmaz. Sırf içip kafasına göre takıldığı için ‘potansiyel’ olarak görülen etraftaki kızların dibine düşülmez ve rahatsız edilmez. Ayrıca, sadece eğlendiği için yanınızdaki kadına gülümseyen veya onunla konuşan erkeklere sapık muamelesi yapılmaz. Mesela ben alanda ve çadırın içinde gezinirken birasını bana doğru kaldırıp şerefe yapan bir sürü erkek oldu, kostümlü olduğum için kol atıp benimle resim çekilmek isteyenler oldu. Bunlar normal şeyler ve kimse kimseye asılmıyor, rahat olun 🙂 Siz ayıkken sarhoş muhabbetleri sıkıcı olabilir tabii, öyle insanlar size sarmak isterse kibarca teşekkür ederek uzaklaştırın. Kibarca.

Arkamdaki heykelin ismi Bavyera ve ilginç bir şekilde bilet alarak kafasına kadar çıkabiliyorsunuz. Oradaki açıklıktan festival alanını izlemek de fena fikir değil 🙂

Ayrıca masanın üstüne çıkarak dans etmeyin (oturma yerleri olabilir ama masalar olmaz), kafanızı masaya koyarak veya bir yere yaslanarak uyumayın, çadıra kendi yemek veya içkinizi sokmaya çalışmayın, kapalı alanlarda sigara içmeyin ve bira bardaklarını çalmaya çalışmayın. Son olarak, gaza gelerek bira bardağını kafanıza dikip millet tezahürat yapsın diye tek seferde içmeyin. Bu saydıklarımın herhangi birini yaparsanız çadırdan derhal uzaklaştırılırsınız.

Son birkaç yıldır arttırılan güvenlik önlemleri kapsamında Oktoberfest alanına büyük çanta ile giriş yapmaya izin verilmediğine de dikkat edin. O yüzden kadın büyük kol çantası veya normal sırt çantası gibi günlük hayatta kullanabileceğiniz çantalardan daha küçük boy çanta ile giderseniz iyi olur (çapraz küçük çanta gibi), yoksa festival alanının hemen yanındaki vestiyere eşyalarınızı bırakıp ücret ödemek durumunda kalırsınız.

Oktoberfest’te Ne Giyilir?

Öncelikle havanın soğuk olacağını söyleyelim, ortalama sıcaklıklar gündüz 13 ve gece 4 derece civarı. O yüzden yanımıza sıcak tutacak kıyafetler almayı unutmuyoruz. Onun dışında insanlar hep geleneksel kıyafetlerle festival alanına geliyorlar, ben bu geleneksel kıyafetleri sevdiğim için fotoğraflarda gördüğünüz üzere birkaç farklı kostümle gittim şimdiye kadar.

Oktoberfest’te kadınların giydiği elbiseye Dirndl deniyor.

Geleneksel kıyafetlerin genel ismi Trachten. Erkeklerin giydiği deri pantolonlara Lederhosen, kadınların giydiği elbiseye ise Dirndl deniyor. Gerçekten kostüm bulma niyetindeyseniz internetten aratıp bakınabilirsiniz, gidince oradan da alınabilir. Yerel insanların giydikleri kostümler 200 Euro ve üstü fiyatlı olduğundan özellikle Hauptbahnhof ve Karlsplatz civarından ve hatta supermarketlerden ucuza bulmayı deneyebilirsiniz. Yok ben kendi imkanlarımla mümkün olduğunca benzeyeyim diyenler ise şöyle yapabilir.

Erkekler: Kırmızı-beyaz (veya yoksa mavi-beyaz) küçük kareli gömlek (en kötü ihtimalle sadece kareli veya düz beyaz olması yeterli), koyu kahve pantolon (varsa kadife, hem sıcak tutar. Üşümem diyenlere kısa pantolon, zaten asıl geleneksel olan o), kahverengi (yoksa herhangi bir renk, tercihen koyu renk) pantolon askısı, kalın beyaz çoraplar (paçaların üstüne çekeceğiz), siyah ayakkabılar. Kravat veya şal/atkı takmıyoruz, yakamız serbest.

Oktoberfest’te erkekler genel olarak arkamdaki insanlar gibi giyiniyorlar (resimlerine salça olmasam iyi olacaktı asdgfgkdf)

Kadınlar: Üst tarafı bildiniz ve hayalinizdeki görsel doğru; yakası olabildiğince (!) açık kalın askıları olan elbise, içine kısa kollu beyaz bluz. Ortalıkta festival resimlerinde abartıldığı kadar seksi Alman kadınlar cirit atmıyor olsa da Alman kadınların büyük göğüsleri olduğu doğru (çünkü kilolular) ve göğüs dekoltesi durumu var evet. Alt tarafta ise etek diz hizası veya altında oluyor ve etekle aynı boyda hizmetçi önlüğü gibi bir şey takıyorlar. Önlük kurdelesi sağdan bağlıysa single ve soldan bağlıysa sevgilim var&evliyim anlamına geliyor. Ortadan bağlı olması ise ‘sen bir dene bakalım’ demek ehehe 😛

Açık olan bağrımızı süsleyecek kolyeyi de eksik etmiyoruz, büyük uçlu ve renkli ipli olanlarını tercih edebilirsiniz. Ayakkabı koyu renk ve topuksuz olsun. Onlar genelde siyah babet giyse de soğuk günlerde bot giyilebilir. Ten rengi külotlu çorap da giyilebilir ama siyah veya renkli-desenli olmasın. Saçlar uzunsa iki yandan balık sırtı veya normal örün.

 

Sieh dir diesen Beitrag auf Instagram an

 

Ein Beitrag geteilt von Hayat ve Seyahat (@hayatveseyahat) am Sep 23, 2018 um 8:32 PDT

Oktoberfest’te Ne Yenir Ne İçilir & Maliyeti

Çadırlardaki biralar Oktoberfest için özel mayalanıyor ve yine Oktoberfest’e özel olarak 1 litrelik bardaklarda servis ediliyor. Benim gibi ortalama bir kadının, doluyken anca iki eliyle kaldırabileceği kadar büyük bu bardaklar 🙂

Oktoberfest bira fiyatları ve diğer tutarlar 2019 itibariyle güncel, ama her çadırda aynı olmadığı için aşağı yukarı fikir vermesi açısından düşünebilirsiniz.

Oktoberfest bardakları 1 litre ve birası normalden sert.

Diyelim ki iki kişisiniz, çadıra bir güzel kuruldunuz biralar geldi. Bira 11 küsür Euro. Kibarlık olarak getiren kadına 12 almasını söylerseniz iyi olur, Almanya’da bahşiş doğrudan alınması istediğiniz tutarı söyleyerek veriliyor (sonradan masada bırakarak veya para üstünü almayarak değil). İki bira 24 Euro etti.

Yanına atıştırmalık bir şey aldınız, Alman klasiği olan Brezel deneyebilirsiniz, büyük boyları için fiyat 5 Euro civarı, iki kişiye bir tane yeter. Simite benzeyen brezel, yarı yumuşak yarı çıtır hamurdan yapılıyor ve üstünde genelde kaya tuzu oluyor. Pek lezzetli bir şey değil ama bira yanında iyi gidiyor 🙂 İkinci biralar gelirken acıktınız, haydi ana yemeğe geçelim. En klasik seçenek kızarmış tavuk (Wiesn Hendl), bütün halinde kocaman tavuğu getiriyorlar. İki kişi için bir tavuk yeterli olabilir, fiyat 15 Euro civarı. Yanına bir atıştırmalık daha eklediniz (mesela patates salatası, Almancası Kartoffelsalat) yine 5 Euro civarı. İkişer biradan ne etti (12*4) + (5*2) + 15 = 73 Euro. Kabaca bir hesaplamayla kişi başı günlük festival maliyeti 37 Euro oldu yani. Ama sonuçta hava parası değil, yiyip içtiniz ve çadırdaki canlı müzikleri dinleyip eğlendiniz bu fiyata.

Atıştırmak için brezel’i tercih edebilirsiniz.

Bana iki bira yetmez daha çok içerim, ben gelmişken lunapark aletlerine binerim veya eşe dosta hediyelik almam lazım diyenler kesenin ağzını biraz daha açmalılar. Lunaparkı deneyecekseniz, özellikle döndüren aletleri çadıra giriş öncesi denemek daha iyi olabilir, yoksa midenizin fazlaca bulanarak rahatsızlık verme ihtimali yüksek. Hediyelik olarak bence Oktoberfest kurabiyeleri şirin bir seçenek, kocaman olan bu kurabiyeleri herkes gibi boynunuza takarak gezebilirsiniz. Ben hediyelik niyetle alıp sonra yemiştim 🙂 Etraftaki dükkanlarda satılıyor ve birçok farklı boyutu var, ama 5 Euro olan orta boylar ideal bence. Üstlerinde Almanca çok tatlısın, şerefe, seni seviyorum gibi tatlış mesajlar yazan kurabiyelerin tadı da güzeldi.

Diğer hediyelik seçenekleri ise tişört, bardak, şapka gibi klasik şeyler olabilir. Ama festivalin eğlenceli ruhunu yansıtıp çok güzel tasarlanmış şeyler çıkıyor arada, alanda gezinirken (ve Münih şehir içinde dolaşırken) bakmakta fayda var.

Oktoberfest festival alanında keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Diğer Sorular

İçki kullanmıyorum ama festivali merak ediyorum. Yine de gidebilir miyim? Evet. Çadırlarda soft drinks denilen kola/meyve suyu tarzı içecekler ve alkolsüz bira da satılıyor. Alkol kullanmıyor olmanız neden böyle bir eğlenceyi yaşamanıza engel olsun ki? Herkes bira içerken kendinizi garip hissetmeyin, canınızın istediğini içersiniz ve  kimsenin sizi yargılamaya hakkı yok.

Çocukla gidebilir miyim? Bira festivali olduğu için belki biraz garip gelecek ama Oktoberfest’e çocuklar da girebiliyor. Yani gitmek istiyorum ama çocuğum var gibi bir bahane kabul etmiyoruz 🙂 Hatta yerel kıyafetlerden giyince pek şirin oluyorlar, benim çocuğum olsa öyle giydirip götürürdüm. Lunapark alanında çocuklar için bir sürü eğlence var, o yüzden gayet eğlenceli vakit geçirebilirler. Uyulması gereken kuralları belirtelim: 6 yaşın altındaki çocukların çadırları saat 20:00’ye kadar terk etmeleri bekleniyor, 16 yaşına kadar olan çocuklar yetişkin eşliğinde olmalı ve alkol alamazlar, 16-17 yaşındakiler yalnızca bira tüketebilirler, 18 yaş ve üstüne her şey serbest.

Festival alanındaki dönme dolaba binip Oktoberfest’i yukarıdan izlemek güzel bir tercih olabilir.

O kadar insan litrelerce bira içerken tuvalet konusu sıkıntı olmuyor mu? Eh. Erkeklere pek olmuyor ama biz hanımlar biraz sıra bekliyoruz genelde. Her çadırın çok sayıda tuvaleti var, festival alanında da kabinler bulunuyor. O kadar insan bu durumu bir şekilde hallediyorsa ben de hallederim diye düşünün ve dert etmeyin. Yine de, bekleme süresinin 20 dakikaya kadar çıkabileceğini göz önünde bulundurarak tuvalete gitmek için son ana kadar beklemeyin.

Aklınıza takılan başka sorular olursa yorumlar kısmına yazabilirsiniz, bildiğim kadarıyla cevaplamaya çalışacağım. İyi eğlenceler ve şerefe, veya Almanların dediği gibi Prost!

Oktoberfest’in kostümlü amcaları kalp ben 🙂

Oktoberfest hakkında her şey yazımı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşmayı, yeni yazılarım ve seyahat ipuçlarımdan haberdar olmak için Hayat ve Seyahat‘i sosyal medyada takip etmeyi unutmayın! Münih’te yaşadığım için festival zamanı özellikle Instagram’dan bolca paylaşım yapıyorum 🙂

Instagram: hayatveseyahat

Facebook: Hayat ve Seyahat

Twitter: hayatveseyahat