Türkiye’den Gitmek Çözüm Mü?

2 Yorum
  • Muratcan Gümüş
    26 Ekim 2016, 20:28 Cevapla

    Merhaba Fatma Hanım,

    öncelikle şunu belirtmek isterim ki, yazdığınız yazılardan yola çıkarak iyi bir gözlemci olduğunuzu düşünüyorum.

    Bu yazınızla önemli bir konuya değinmişsiniz; şikayet etmek insanın doğasında var. Yazdıklarınızda birçok noktada sizinle hemfikir olduğumu belirtmekle beraber, müsadenizle bir konu hakkındaki bazı düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

    Millet olarak Avrupa’daki yaşantımıza birçok konuda 0-1’den başlamamıza sayı olarak fazla olmamız sebep gösterilerek bir bıkkınlıktan bahsedilebilinir. Peki şu an itibariyle Avusturya’nın en büyük yabancı grubunu oluşturan Almanlara karşı bu tarz bir “bıkkınlıktan” söz etmek mümkün mü? Büyük ihtimal değil. Ya da sayı olarak bizlerden daha fazla olan eski Yugoslavya fertlerini ele alabiliriz. Durum yine aynı olacaktır. Bu noktada Avrupalıların Türklere karşı kökü tarihe dayanan katı tutumlarını unutmamak gerek.

    Blogunuzu incelerken VTÜ’nde Erasmus yaptığınızı okudum (kim bilir belki de okulda karşılaşmıştık). Viyana’da dolanırken birçok defa Viyana Kuşatmasını konu alan heykellere denk geldiğinizi tahmin ediyorum. Dolayısıyla çocukluktan bu tarz bilgiler aşılanmış bir şahısla oturup sağlıklı bir diyalog kurmanız pek kolay bir iş olamıyor çoğu zaman. Henüz yeni tanıştığınız bir şahıs dahi okulda öğrendiği tarih bilgisi nedeniyle sadece ve sadece isminizden yola çıkarak size mesafe koyabiliyor, bunu gözlemlemiş olduğunuzu düşünüyorum. Hem de eğitim seviyeniz, cinsiyetiniz, dış görüşünüz vs. her ne olursa olsun. Bir yazınızda Avrupalı bayanların yakışıklı olsa da bir erkeğe sadece Müslüman olmasından dolayı mesafe koyduklarını belirterek buna güzel bir örnek vermişsiniz. Şahsen bunun adını “bıkkınlık” yerine “ön yargı” olarak koymanın daha uygun olacağını düşünüyorum.

    Bunun dışında Avrupa’da yaşamanın sayısız artıları var elbet ve dönmek isteyen insanların çoğunluğu sizin de belirttiğiniz üzere iş ciddiye binince tercihlerini dönmekten yana kullanmamayı tercih ediyorlar. Bu işin sosyolojik boyutu, üzerine sayfalarca yazılabilir.

    Acaba diyorum Türkiye’de Ekşi Sözlük yazarı gençlere Avrupa’nın güllük gülistanlık bir yer olmadığını, son çareyse hiç olmadığını ve burada birçok konuda zorlanacaklarını anlatsak inanırlar mı? Büyük bir ihtimal hayır. En güzel tecrübe insanın kendi yaşadığı tecrübeymiş. Bırakalım herkes bazı şeyleri yaşadığı tecrübeler vasıtasıyla öğrensin…

    Yazınız için teşekkürler.

    Selamlar

    Muratcan Gümüş

    • Fatma Olcucu
      26 Ekim 2016, 20:38 Cevapla

      Güzel yorumunuz ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ederim. Nietzsche ne güzel söylemiş “Bu dahil bütün genellemeler yanlıştır” diye, herkesin deneyimleri karşılaştıkları çevre ve insanlara göre değişebiliyor fikirler de farklı oluyor haliyle. Yani genel geçer bir durum var diyemeyiz, yine de Türkleri genel olarak pek sevmedikleri konusuna ben de katılıyorum. Yazı hassas bir konuda olduğu için her kelimeyi çok dikkatli seçtim defalarca değiştirdim, artık herkes nasıl yorumlarsa..
      Davulun sesi uzaktan hoş gelir misali bazı insanlar için Türkiye’den çıkınca tüm sorunlar bitecek gibi düşünülüyor, gerçek öyle değil elbette. Siz ekşi sözlük yazarıysanız bu yazıyı orada paylaşabilirsiniz, sanırım bazı arkadaşlara üzerinde çalıştığım ve yakında yayınlayacağım yurt dışında yaşam yazılarıyla birlikte fikir verecektir.

Yorum Yapın