Tayland‘ın popüler tatil bölgelerinden biri olan Pattaya, gece hayatı ve seks turizmi ile adından çokça söz ettiriyor. Türkler tarafından çoktan keşfedilmiş Pattaya, eğlence hayatı kadar birbirinden güzel görülecek yerleriyle de ziyarete değer. Pattaya gezilecek yerler nerelermiş onlara bakıp Pattaya gezisini detaylandıralım.
Pattaya, Tayland’ın tatil noktalarından biri olduğu için öncelikle denize girmek şart. Üstelik benim gibi Ocak ayında gittiyseniz, Türkiye’de herkesin soğuktan donduğu bir anda ‘Nerede denize girsem acaba’ diye düşünmek çok keyifli 🙂
Pattaya’da her geçen gün kalabalık ve sanayileşmenin artması nedeniyle şehir merkezinde denize girmek çok tavsiye edilmiyor, denizi çok daha güzel ve temiz olan adalar tercih edilmeye başlanmış. Adalara gitmek için şehir merkezinden feribot veya sürat teknelerine biniliyor. Ben sürat teknesiyle Mercan Adası’na (Koh Larn) gittim, yolculuk 25 dakika kadar sürdü ve oldukça eğlenceliydi, öyle hızlıydı ki zıplaya zıplaya gittik. Sürat teknesi hemen plajda bıraktığı için de kolay bir ulaşım oldu, indiğim gibi plaj havlumu serebildim. Burası Na Ban Beach‘miş, ama en popüler plaj Tawaen Beach. Ben üşendim indiğim yere çöktüm, siz üşenmezseniz oraya gitmeyi deneyebilirsiniz.
Deniz seferleri sabah 7:00 gibi başlıyor ve günün belli saatlerinde (sabah ilk feribotlar ve akşam son feribotlar) yarım saat, diğer saatlerde ise birer saat aralıklarla hareket ediyor.
Adadan son dönüş 18:00 – 18:30 civarında.
Pattaya’daki Bali Hai Pier ile Koh Larn’daki Na Ban arası çalışan deniz araçlarından sürat teknesinin gidiş – dönüş fiyatları büyüklüğüne göre 1500 – 2500 baht arası değişiyor; kaç kişi bineceğinize göre kişi başı fiyatını hesaplarsınız. Bütçeniz kısıtlıysa kişi başı tek yön 30 baht olan normal feribotla da biraz daha uzun süren bir yolculukla da (bir saat sürüyor) gidebilirsiniz. Güncel saatleri ve fiyatları lütfen iskeleye gittiğinizde kontrol edin. Bileti önceden almaya gerek yok, en azından ben almadım.
Soyunma kabini, duş ve tuvaletin aynı yerde olduğu ilginç bir plaj sistemi var. Üst değişimi ücretsiz, tuvalet 10 baht, duş 40 baht’tı, bu nedenle içeri girdiğinizde hangisini yaptığınızı görevliye ispatlamak durumunda kalabilirsiniz 🙂
Su sporları ile ilgileniyorsanız Mercan Adası’nda jet ski’ye ve muza binebilir veya parasailing gibi farklı aktiviteleri deneyebilirsiniz.
Mercan Adası’nda ulaşım genelde motorsiklet-taksilerle sağlanıyor ve pazarlık konusu burada yeniden devreye giriyor.
Bu çiftlikte öncelikle bahçe kısmı geziliyor, oldukça büyük ve güzel dekore edilmiş bir bahçesi var. Bahçesindeki ağaçlar gerçekten milyon yıllık oldukları için artık taşlaşmışlar, çiftliğin adı da buradan geliyormuş.
Bahçeden sonra hayvanların olduğu bölüme geçiliyor. Önce timsahların (veya krokodil de olabilir 🙂 ) olduğu bölüm geliyor, üst üste ve o kadar çoklar ki.. Yanında tavuk satıyorlar, çiğ tavuğu sopaya tutturup tepeden sarkıtarak timsahları beslemek mümkün. Biraz ilerisinde zürafalar var. Zürafalar muz yiyormuş, o yüzden onların yanında da muz satılıyor. Bence “zürafa besleme” tecrübesini herkes hayatında bir defa yaşamalı, o nasıl tatlı bir hayvandır! Ben normalde böyle şeylere biraz uzağım; hayvan elimi mi ısırır, yalar mı, ne yapar emin olamadan elimi uzatamıyorum. Ya da ani bir hareket yaparsa korkabilirim, gerek yok. Ama zürafa öyle bir şey değil. Muzu görünce pıtı pıtı geliyor, kafasını yavaşça uzatıyor, dilini usulca çıkarıyor, yalnızca kendi yiyeceği ile temas kurup almak istediğini diliyle alıyor ve yine pıtı pıtı uzaklaşıyor. Bir zarafeti ve ağır başlılığı var yani, ben çok sevdim zürafayı 🙂
Girdiğinizde krokodil şovunun saatlerini kontrol edip çiftlikteki zamanınızı ona göre ayarlamalısınız. Genelde saat başı yapılan şov 20 dakika kadar sürüyor. Krokodilleri rahatsız etmek ve kuyruklarından tutup çekiştirmek üzerine kurulu bu gösterinin, hayvan severleri kızdıracak cinsten bir şov olduğunu söyleyebilirim. Ama ben Bangkok‘taki gibi, buralara kadar gelmişken başka zaman göremeyeceğim şeyleri ‘bir seferlik’ görmek istedim ve krokodilin ağzına kafa sokma şovunu izlemiş oldum. Tercih meselesi, siz kendi durumunuza göre karar verirsiniz.
Çiftlik 18:00’a kadar açık ve girişi 300 bahttı, çocuk biletleri indirimli alınabiliyor. Pattaya şehir merkezinden araçta 15 – 20 dakikada varabilirsiniz.
Fillerin üzerinde gezilebiliyor. Ben onu denemedim; iki filin hortumunu dolayarak ortasına ziyaretçilerin oturduğu ilginç bir aktivite vardı o daha değişik geldi. Önce 200 bahta fiş aldım, buna çıkışta alınan bir adet fotoğraf dahil. Filler hortumlarını dolayarak hoop diye seni yukarı kaldırıp geri indiriyorlar, anlık bir şey aslında. Ama yine de seri çekimle onlarca resim çekmemize engel değil elbette 🙂 Hayvana dokunma fikrinden emin değilseniz fillere tereddütlü yaklaşabilirsiniz, çünkü hortumları birazcık tüylü.
Timsahlar ve kaplanlarla da resim çekilebiliyor. Beyaz kaplan en popüler olan sanırım, onunla resim 300 bahttı. Diğer kaplanlar ise 200 baht.
En son bölümde, diğer hayvanların olduğu hayvanat bahçesine girdim. Mavi gözlü beyaz atları ve görkemli tüylerini açarak ziyaretçilere poz veren tavuskuşlarını en çok sevdim.
Çiftlikten çıkarken fotoğraflarınızı almayı unutmayın. Hayvanlarla resim çekilmek için ödediğiniz ücrete bir adet fotoğraf dahildi, panodan mutlaka alın.
“Hep gündüz aktivitelerini anlattın, hani Pattaya’nın meşhur gece hayatı?” demiş olabilirsiniz. Pattaya gezilecek yerler dendiğinde birçok kişinin ilk aklına gelen ve gece hayatının olduğu yer burası, Walking Street. İsmine uygun şekilde araç trafiğine kapalı ve yürüyerek geziliyor (Gece hayatı başladığında cadde kalabalıklaştığı için sanırım saat 19:00 itibariyle araçların girişi engelleniyor). Merkez diye bahsettiğim, gündüz sürat teknesine binip yüzmek için adalara gittiğiniz ve ‘Pattaya City’ yazısını karşınızda göreceğiniz sahil şeridinden kısa bir yürüyüşle Walking Street’e varabilirsiniz.
Gündüz sakin görünen Walking Street, hava kararmaya başlayınca meşhur gece hayatı için ziyaretçilerini ağırlamaya başlıyor.
Bangkok’un Patpong bölgesine benzettim ben, cadde boyunca sizi içerideki go-go barlara davet etmeye çalışan adamlar bir şeyler anlatıp duruyorlar. Oldukça ışıklı ve hareketli bir cadde olduğu için, mekanların hiçbirine girmeseniz de biraz yürüyüp etrafa bakınmakta fayda var.
Algı sınırlarını zorlayan şaşırtmacalarla dolu Ripley’s Believe It or Not müzesinin bir şubesi de Pattaya’da mevcut ve her gün 23:00’e kadar açık. Walking Street’ten 10 dakika gibi kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz müzenin sunduğu aktivitelere göz atmak için tıklayın. Online ticket bölümüne tıkladığınızda, seçtiğiniz aktivitelere göre değişen bilet fiyatları 500 bahttan başlıyor ve internetten alımlarda indirim yapılıyor.
Ahşap işçilikle yapılmış oldukça güzel bir tapınak. Aslında tapınak ile saray karışımı bir yapı. Bilet 450 baht, Walking Street’e 7km uzakta olduğu için araçla 10 – 15 dakika içinde varabilirsiniz.
Şehir merkezine 40 km uzaklıkta olan Nong Nooch Tropical Botanic Garden‘a ben zaman kısıtı nedeniyle gidemedim; fakat Pattaya’da mutlaka görülmesi gerekenler arasında ilk sıralarda yer aldığı için vaktiniz varsa gitmelisiniz.
Bir gününüz varsa şöyle bir rota yapabilirsiniz: Şehir merkezinden araçla Nong Nooch Tropik Botanik Bahçeleri’ne gidin, bahçe 17:00’ye kadar açık.
Dönüşte yol üstünde Pattaya Floating Market‘e uğrayın. Bangkok’taki Yüzen Çarşı’nın aksine Pattaya Yüzen Çarşı gece 23:00’e kadar açıkmış. Tabii o saate taze meyve-sebze pek kalmayabilir, o yüzden siz yine de elinizden geldiğince hızlı davranın. Yarım saatlik bot turları da düzenleniyor, güzel bir tecrübe olabilir.
Şehir manzarasını gündüz görmek isterseniz rotanın en başında, akşam görmek isterseniz de en sonunda Khao Pattaya View Point‘e 22:00’ye kadar çıkabilirsiniz. Wat Khao Phrabat adındaki güzel tapınak da burada hatta.
Nong Nooch Bahçesi ilginç gelmedi veya uzakta diye gitmek istemiyorsanız diğer alternatif Pattaya Floating Market’e yakın olan Pattaya Elephant Village. 16:00’da son turların yapıldığı çiftlikte bir saat fil ile gezinti 1200 baht ve fil gezintisine rafting ile yemek menülerinin eklendiği kombine biletlerin fiyatı 2000 baht.
Basit ve güzel bir rota oldu bence, bakın haritada işaretledim.
Pattaya gezilecek yerler yazımı faydalı bulduysanız sosyal medyada paylaşmayı, diğer yazılarım ve seyahat ipuçlarından haberdar olmak için Hayat ve Seyahat’in aşağıdaki hesaplarını takip etmeyi unutmayın! 🙂
Instagram: hayatveseyahat
YouTube: Hayat ve Seyahat
Facebook: Hayat ve Seyahat
Seyahat öncesinde birçok ihtimale karşı hazırlıklı olmak kaydıyla yurtdışı seyahatleri, yeni kültürler keşfetmek ve farklı… Devamını Oku
Son zamanların en popüler gezi rotalarından biri haline gelen Balkanlar, dünyanın her yerinden ziyaretçilerin akınına… Devamını Oku
Havalimanında beklerken Türk ve dünya mutfağının eşsiz lezzetlerini tatmaya, masaj hizmetiyle rahatlamaya ve hatta uçuş… Devamını Oku
Kış aylarının vazgeçilmezi pek çok kişi için kayak tatilidir. Türkiye, kayak tatili yapılabilecek pek çok… Devamını Oku
“Acaba yurt dışında yaşasam nasıl olurdu?”.. Bazılarınızın aklından zaman zaman böyle sorular geçiyordur eminim, bazılarınız… Devamını Oku
Özellikle uçak seyahatleri yapanlar havaalanından araç kiralanır mı gibi sorgulamaları sık yapar. Tatil ya da iş amacıyla… Devamını Oku
Bu web sitesinde size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanılmaktadır. Siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul etmiş olursunuz.
Yorumlar
Merhaba, benim bir sorum olacaktı, hayvanlarla fotoğrafı kendi makineleriyle çekip basılı olarak veriyorlar sanırım, peki kendi makinemizi verip çektirmemiz mümkün mü? Ben yanlız gideceğim de o yüzden soruyorum :)
Paylaşım için teşekkürler :)
Merhaba, makinenizi verip ücretsiz çektirmenizi kabul etmezler ama parasını ödeyip fotoğrafçıya kendi makinenizi de verirseniz basılı olana ek olarak sizin makinenizle de çeker, önemli olan parasını ödemeniz :)
Tamamdır, çok teşekkür ederim, yolunuz açık olsun :)
merhaba sürat teknesi 1500-2500 baht demişsiniz total fiyat mı kişi başımı ödeniyor.10 kişi gitmeyi planlıyoruz.
Merhaba, "kaç kişi bineceğinize göre kişi başı fiyatını hesaplarsınız". 10 kisi iseniz sizin icin kisi basi fiyat 150-250 baht oluyor bu durumda.