Santorini Gezilecek Yerler

Santorini adası; mavi kubbeli beyaz evleri, dar sokakları ve kendine has güzelliğe sahip kaldera manzarası ile Yunan adalarında tatil yapmak isteyen tüm gezginlerin listesinde ilk sıralarda kendine yer buluyor. Santorini tatili, diğer Yunan adalarından biraz farklı olarak deniz-güneşten ziyade görsel bir tatil olarak düşünülebilir; çünkü burada muhteşem plajlar yerine daha çok muhteşem manzaralar ile karşılaşacaksınız. Bu manzaraları kolayca bulabilmeniz ve Santorini hakkında bilgi sahibi olmanız için Santorini gezilecek yerler hakkında bir liste oluşturdum.

Önce Santorini haritası paylaştım ve üzerinde işaretlemeler yaptım ki şimdi anlatmaya başlayacağım yerlerin birbirlerine göre konumları gözünüzde daha iyi canlanabilsin. Santorini gezilecek yerler olarak önce adanın önemli köy/kasaba/bölgelerinden ve buralarda ne yapılacağından, sonra plajlarından ve turistik yerlerinden bahsedeceğim.

Oia (Ohia – İa): Santori’nin mavi kubbeli beyaz evlerini görüp hayran olmayan yoktur. Beyaz şirin evler ve kaldera manzarasının olduğu fotoğraf karesini ben ilk gördüğümde “Bir gün mutlaka buraya gitmeliyim” diye düşünmüştüm.

İşte Santorini ve hatta Yunan adaları tanıtımında her zaman kullanılan bu manzaralar Oia kasabasında çekiliyor (İya diye okunuyor). Haliyle adanın en popüler yeri olan Oia, özellikle Santorini’de gün batımını izlemek isteyenlerle akşam saatleri yaklaşırken dolup taşıyor. Buradaki ‘dolup taşmak’ lafın gelişi değil, iğne atsam acaba yere düşer mi diye deney yapılabilecek kıvamda. Alttaki resme bakarak siz karar verin 🙂

Benim gibi hem dolaşıp hem de aralarda gün batımını seyretmek istiyorsanız bulduğunuz insan boşluklarından kameranızı sokarak ve kendiniz resim çekileceğinizde biraz açılmaları için müsaade isteyerek günü kurtarabilirsiniz; ancak ‘ben güneşe odaklanıp batana kadar her saniyesini izlemek istiyorum’ diyorsanız oturacak bir yer bulmak için bir iki saat erken gelmeniz gerekebilir.

Gün batımı manzaralı restoranlarda yer ayırtmak biraz daha pahalı olmasına rağmen güzel bir tercih olabilir; ama eğer böyle yapacaksanız oturacağınız yerin önünden yol geçmemesi ve doğrudan denizle karşı karşıya olmanız çok önemli, yoksa manzara yerine önünüzde sürekli resim çekilen insanları izlemek zorunda kalırsınız. Bazı restoranlar bu durumdaki talihsiz müşterileri için yoldaki turistleri engellemeye çalışıyordu ama nafile bir çaba tabii.

Ben Santorini’ye vardığım ilk akşamüstü, muhtemelen herkesin yaptığı gibi Oia’ya doğru yola koyuldum ve Santorini’de yapılacak şeyler arasında kesinlikle ilk sırada olan meşhur gün batımını gördüm. Önceden gördüğüm resimler filtreli veya fotoşoplu değilmiş, gerçekten insanın gözlerini alamadığı bir renk cümbüşü yaşanıyor güneş batarken. Bu renk cümbüşünün beyaz evlerle ve kaldera manzarasıyla görünümü filan harika, resimler yalnızca bir kısmını anlatabiliyor gidip görmeniz lazım.

Ama Oia kasabasının kendi de çok güzel olduğu için, o bayıldığım meşhur resimlerden çekebilmek için ertesi gün, gündüz vakti tekrar gittim ve oh be! Gün içinde kendi halinde ve turist kalabalığı akın edene kadar güzelliğinin keyfini süren bir yer Oia, o yüzden kesinlikle erken saatte gitmenizi tavsiye ederim. Öğlen 4 gibi gidip akşama kadar oralarda takıldıktan ve bol bol resim çekerek güneşi batırdıktan sonra Santorini’de yapılacak şeylerin diğerlerine başlayabilirsiniz.

Gün batımını kalabalıktan uzak bir şekilde mi izlemek istiyorsunuz? Öyleyse tekne turu hoşunuza gidebilir. Sunset in Oia gibi isimlerle her yerde satılan tekne turlarından içeriğini beğendiğinize katılabilirsiniz. Yalnızca gün batımı için açılan turlar olduğu gibi, sabahtan başlayıp Santorini’deki gezilecek yerlerin diğerlerine de uğrayan kapsamlı turlar olabiliyor. Bu turları SANTORİNİ TEKNE TURLARI yazımda detaylandırdım, ilginizi çekiyorsa okumanızı tavsiye ederim.

Bütçemizi ‘biraz’ artırırsak, Oia’da gün batımı manzarasına karşı havuzu olan birçok butik otel bulunuyor. Yüksek sezonda fiyatları 500 Euro’dan başlayan bu oteller özellikle Santorini’de balayı düşünen çiftlere unutulmayacak bir romantizm yaşatmak için birebir. Tüm oteller pahalı değil elbette, Oia köyündeki tüm otelleri ve yorumlarını görüp rezervasyon yapmak için tıklayın.

Oia kasabasının hemen yanındaki Ammoudi ise tavernalar ve eski evlerin bulunduğu küçük bir bölgeymiş. Denize girmek için küçük bir plajı da varmış. Fotoğraf meraklılarının güzel kareler yakalayabileceği bir yer olmakla birlikte vakti kısıtlı olanlar atlayabilir. Oia’dan merdivenleri takip ederek veya eşek taksilere binerek ulaşabilirsiniz.

Fira (Thira): Santorini Adası’nın merkezi olan Fira bölgesinde bolca restoran, taverna, gece kulübü, motorlu araç (scooter, atv ve araba) kiralama ofisi, hediyelik eşya, kısacası her şey bulunuyor. Gündüz vakti insanlar adanın diğer yerlerindeki plajlarda olduğundan Fira bölgesi anca deniz saati bitince hareketlenmeye başlıyor. Kaldera manzarası ve gün batımı da fena sayılmaz, tam yürüyüşe çıkıp gezmelik. Oia’da gün batımını gördüyseniz sonraki akşamlar için durağınız Fira olabilir. İçerilerdeki restoran ve tavernalar normal fiyatlı iken, deniz manzarasına yakınlıkla orantılı olarak fiyatlar da artıyor.

Ben Santorini Fira’da iki gece kaldım, merkezde olmak açısından iyi bir seçim. Fira otellerini ve yorumlarını görüp rezervasyon yapmak için tıklayın.

Fira’da ilginize çekerse Archaelogical Museum, Museum of Prehistoric Thira ve Megaro Gyzi Museum bulunuyor. Ben vaktim kısıtlı olduğu ve sıcakta gezmeyi pek cazip bulmadığım için Santorini müzelerinin hiçbirine uğramadım 🙂

Imerovigli: Oia ve Fira’dan sonra Santorini gezisi için bilmemiz gereken üçüncü ve son kasaba Imerovigli. Burası Santorini caldera manzarasının en güzel göründüğü ve gün batımında şahane renkler oluşturduğu bölge (Oia’nın daha popüler olmasının sebebi benzer manzaranın beyaz evlerle olan birleşimi). Yani Santorini’nin güzelliğini biraz izole bir köşeye çekilip izlemek istiyorsanız bu bölgeyi değerlendirebilirsiniz. Imerovigli otellerini buradan inceleyebilirsiniz, o kadar harikalar ki ortalama puanları 10 üzerinden neredeyse hepsinin 9 ve üzeri 🙂

Oia ile benzer olarak Imerovigli de lüks butik otellerle çevrili bir bölge. Arkadaki deniz manzarasıyla birleşik gibi görünecek şekilde tasarlandığı için ‘infinity pool’ (sonsuzluk havuzu) denilen havuzlara sahip Santorini’nin en iyi otellerinin birçoğu burada yer alıyor. Vee, ben de bu otellerden birinde iki gece kaldım! 🙂

Evet aylarca taksit ödedim biraz çılgınlık oldu ama bence değdi, bazen kendimizi şımartmak iyidir (O lüksü gördükten sonra geceliği 60 Euro olan otele taşınmak biraz zorlasa da iki geceden fazlasına bütçemin dayanması mümkün değildi). Bu lüks otelle ilgili tecrübelerimi, fiyatları ve otel seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri SANTORİNİ BALAYI OTELLERİ yazımda anlattım.

Üçü de adanın batısında ve birbirine yakın olan Oia, Fira ve Imerovigli’ye ek olarak daha fazla vaktiniz varsa Pyrgos bölgesi de dar sokakları, klasik Yunan evleri ve şarap müzeleri ile güzel bir yermiş.

Şimdi Santorini plajları incelemesine başlayalım. Santorini volkanik bir ada olduğu için ne yazık ki harika beyaz kumsalları yok, plajları hep taşlık. Hatta taş ve kayaların rengine göre plajları red (kırmızı), white (beyaz) ve black (siyah) olarak gruplandırmışlar. O yüzden öncelikli amacınız denize girmekse Santorini ilk tercihiniz olmamalı; örneğin Mykonos’un plajları çok daha başarılı.

Yine de Santorini’de nerede denize girilir diye baktığımızda, en bilinenleri adanın güneyinde olmak üzere birçok plaj bulunuyor. En meşhur plaj Red Beach (Kırmızı Plaj). Bu plajdaki kayalar gerçekten kırmızı tonlarında ve ilginç görünüyorlar. Hem Santorini’deki görülecek yerlerden birine gitmek hem de denize girmek için uğramanızı tavsiye ederim.

Daha fazla vaktiniz varsa Red Beach’in komşusu White Beach (Beyaz Plaj)‘e de uğrayabilirsiniz, ben gitmedim. Beyaz diyince yoksa güzel beyaz bir kumsal mı var diye düşündüyseniz maalesef yok; sadece Red Beach’teki kırmızı kayalar burada beyaz olduğu için beyaz plaj ismini almış.

İlginizi çekerse kırmızı ve beyaz plajların civarına gelmişken Akrotiri Archaelogical Site isimli arkeolojik bölgeyi ve müzeyi ziyaret edebilirsiniz. İtalya’da Pompei’ye gittiyseniz, Santorini’nin volkan patlaması sonucu benzer bir kaderi olduğu için Akrotiri Müzesi de Pompei’yi andırıyor gibi geldi bana. Hem Pompei’ye gittiğim için, hem Santorini’de yapılacak şeyler listemde başka önceliklerim olduğu için, hem de Akrotiri giriş ücreti 12 Euro olduğu için ben buraya gitmedim.

Deniz feneri ise adanın güneybatı ucunda ve White Beach’e yakın. Buranın gün batımı manzarası için güzel olduğu söyleniyor.

Vlichada Beach (Vlihada Plajı): Sakin ve küçük çakıl taşlarıyla kötünün iyisi bir plaj, gidebilirsiniz. Plajlar çok aman aman olmayınca fiyatlar da Mykonos’a göre ucuz, orada iki şezlong bir şemsiye ortalama 20 Euro dersek Santorini’de anca 10 – 12 Euro. Örneğin Vlihada plajında 7 Euro. Sağ tarafa doğru ilerleyince çıplaklar plajına dönmeye başladığını duydum, ama Mykonos’taki çıplaklar plajı deneyimimden sonra (yalnızca yaşlı çıplaklar) merak etmediğim için gitmedim 🙂

Kamari, Perissa ve Perivolos Plajları: Santorini’nin en bilindik plajları olan üçleme, adanın güneydoğusunda bulunuyor ve black beach (siyah plaj) grubunda bulunuyorlar. Kamari biraz daha yukarıda, merkez Fira’ya en yakını olduğu için en kalabalık plaj diyebiliriz. Perissa ve Perivolos plajları ise birbirinin devamı. Plaj diyince aklımıza gelen şezlong, şemsiye, müzik, su sporları, beach bar, restoran gibi her şey başta Perissa olmak üzere bu plajlarda bulunuyor.

Santorini köyleri ve Santorini plajlarına ek olarak, Santorini’de şarap müzeleri de gezilebilir. Santorini’nin özellikle toprağı volkanik olduğu için yetişen üzümlerin kendine has bir tadı varmış ve bu üzümlerden yapılan şaraplar meşhurmuş. Gezilebilecek şarap imalathanelerinden bazıları şunlar:

Kamari plajının yakınındaki Argyros Estate ve Canava Roussos

Limanın yakınındaki Megalochori köyünde bulunan Antoniou, Boutari, Gavalas

Pyrgos köyündeki Hatzidakis ve Santo Wines

Santorini gezilecek yerler yazımı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşmayı, yeni yazılarım ve seyahat ipuçlarımdan haberdar olmak için Hayat ve Seyahat‘in aşağıdaki hesaplarını takip etmeyi unutmayın! 🙂

Facebook: Hayat ve Seyahat

Instagram: hayatveseyahat

Twitter: hayatveseyahat