İster çalışma hayatının rutininden sıkılmış bir beyaz yakalı, ister yaz tatilinde değişik bir şeyler yapıp kendini ve yabancı dilini geliştirmek isteyen bir öğrenci, isterseniz sırt çantasıyla yola çıkmaya hazır bir gezgin olun; yeni yerler keşfetmek, tecrübeler yaşamak, yerel hayatı ve kültürleri deneyimlemek, farklı milletlerden insanlarla arkadaşlıklar kurmak ve en önemlisi tüm bunları para ödemeden yapmak istiyorsanız workaway ile tanışma vaktiniz gelmiş demektir. Peki workaway nedir?
Bu yazıda, “hem çalışıp hem gezmek” ve “yurt dışında gönüllü çalışmak” isteklerini gerçekleştirmeye olanak tanıyan workaway nedir sorusundan başlayarak ne işe yarar, kimlere uygun, nerelere gidilebilir, para kazanılır mı, gezmeye vakit olur mu gibi workaway hakkında bilgileri soru cevap şeklinde açıklamaya çalışacağım. İlk defa yazıyı yazan ve bu tecrübeyi yaşayan ben değilim, yazıyı eşim hazırladı. Kendisine teşekkür edelim ve onun ağzından dinleyelim 🙂
Workaway’de ev, otel veya benim gibi çiftlikte çalışabilirsiniz.
Workaway nedir ve ne işe yarar sorularını netleştirdikten sonra bu tecrübeyi nerelerde yaşayabileceğimize gelelim. Workaway yapmak için
gibi dünyanın her yerine gidebilirsiniz. Gitmek istediğiniz yeri bulmak için önce kıta sonra ülke sonra da bölge seçerek alternatif ev sahiplerini liste halinde görebilirsiniz. Yani Workaway yaparak dünyayı gezebilirsiniz.
Workaway için vize almanız gerekiyor. Gitmek istediğiniz bölge neresiyse oranın vizesini almış olmanız gerekiyor. Workaway size bir vize hizmeti sağlamıyor; bu yüzden normalde turistik vize almanızla benzer şekilde vize işlemlerini kendiniz halletmeniz gerekiyor.
Workaway için sigorta yaptırmalısınız. Yurt dışı seyahatlerinizde yurt dışı sağlık sigortası yaptırmanızla aynı şey ve mutlaka yaptırmalısınız. Zaten pek çok ev sahibi konuyla ilgili profilinde hatırlatmada bulunuyor.
Workaway’in kendisi ücretsiz, yani konaklama sırasında yemek de dahil ev sahibinize hiçbir şey için herhangi bir bedel ödemiyorsunuz. Fakat Workaway yapabilmeniz için gerekli olan profili ücretsiz bir şekilde oluşturduktan sonra ev sahipleriyle iletişime geçmek ve bu tecrübeyi yaşamak istiyorsanız ücretli üyelik almalısınız. Workaway ücreti daha doğrusu Workaway üyelik ücreti 39 Euro olarak belirlenmiş. Dilerseniz bu ilginç deneyimi partneriniz, arkadaşınız veya çocuklarınızla birlikte de yaşayabilirsiniz. Bu durumda çift üyeliği için 49 Euro ödeniyor. Bunun dışında misafir olacağınız ev sahiplerine herhangi bir ücret ödemiyorsunuz.
Diğer sitelerde olduğu gibi belirli bir formatı takip ederek doldurmanız gereken alanlar göreceksiniz. Unutmayın Workaway nedir sorusunun cevabı konaklama ve yemeğin karşılığını çalışarak ödeyerek dünyayı gezmekti. Bu sebeple profilinizi oluştururken neden workaway dünyasına katıldığınızı, neler yapmaktan, ne gibi tecrübeler edinmekten hoşlandığınızı, ev sahiplerine ne gibi konularda yardımcı olabileceğinizi (örneğin yemek yapma, çocuk bakma, yoga öğretme, otelde resepsiyonla ilgilenme vb) ve özel yeteneklerinizi yazmanız yerinde olacaktır.
Yapabileceklerinizin yanında ‘sınırlarınızı’ da belirtmeniz gerekiyor. Alerjiniz, yemeyi tercih etmediğiniz şeyler (domuz eti, et süt ürünleri, deniz mahsulü vb) ve kedi-köpek korkusu gibi özel durumlarınızı mutlaka profilinizde belirtin veya ev sahibinize önceden bildirin. Bildirmediğiniz durumda kendileri nasıl yaşıyor, ne yiyip içiyorsa sizin de aynı şekilde davranacağınızı öngörüyorlar.
Workaway profilinizde ne tür işler yapabileceğinizi belirtmeniz faydalı olacaktır.
Profilinizi oluşturduktan sonra artık kendinize uygun ev sahibi aramaya başlayabilirsiniz. Arama bölümünden gitmek istediğiniz bölgeyi seçerek ara tuşuna basın ve gelen ev sahiplerini tek tek inceleyin. Burada dikkat etmeniz gereken birkaç nokta:
Bu bilgiler oldukça önemli; çünkü belirli bir süre evinde kalacağınız insanlar hakkında alabileceğiniz tüm ayrıntılar kişinin profilinde bulunuyor. Aynı durum sizin için de geçerli, zaten o yüzden profilinizde belirtmeniz gereken şeylerden bahsettik.
Ev sahiplerinin ne sıklıkta online olduğu ve ne kadar sürede mesajlara yanıt verdiği kısmı özellikle çok önemli; çünkü tam istediğiniz gibi bir host (ev sahibi) bulsanız bile mesajlarını çok geç okuduğu için siz o arada başka bir host ile anlaşmış oluyorsunuz gibi durumlar olabiliyor.
Size uygun ev sahibini bulduktan sonra neden misafirleri olmak istediğinizi, ne gibi yardımda bulunabileceğiniz ve karşılığında ne amaçladığınızı anlatan bir talep mesajı atıyorsunuz ve sonra cevap bekliyorsunuz. Cevap geldikten sonrası kolay, telefon numaraları alınıp veriliyor.
Dilerseniz gittiğinizde güzel bir başlangıç olsun diye yöresel bir armağan götürebilirsiniz. Ben çifte kavrulmuş lokum götürmüştüm, çok sevmişlerdi.
Workaway öyle bir hafta sonu ya da birkaç günlüğüne yapılacak bir şey değil maalesef. Hostlar genelde minimum 2 hafta kalmanızı talep ediyorlar. Benim başvurduğum çiftliklerden birisi minimum 3 ay kalman gerekir diyerek talebimi reddetmişti.
Workaway süresini minimum iki hafta olarak düşünebilirsiniz. Fakat çok istediğiniz halde sadece bir haftanız varsa yine de şansınız deneyebilirsiniz. Belki uygun bir host çıkar.
Ev sahiplerinin profillerinde bu bilgi mevcut, iyice okuyup işe uygun olduğunuzdan emin olmanız gerekiyor. Benim gibi çiftlik tarzı bir yerde kalmak isterseniz sporcu bir yapıda olmalısınız; çünkü yapılan işler gerçekten bedensel güç gerektiriyor. El arabası taşımak, balyozla çit çakmak, kürekle bir şeyler küremek gibi işler kollarınızı, bacaklarınızı, omuzlarınızı ve belinizi zorlayacaktır. Bu yüzden her ev sahibi profilinde ne aradığını detaylı şekilde yazmış oluyor, size de dikkatlice okumak kalıyor.
Ev sahibi size üç öğün yemek, yatacak yer, banyo, tuvalet gibi yaşamanız için ne gerekiyorsa temin edecektir. Burada kültür farklarını dikkate alarak asla yapamam, yiyemem dediğiniz şeyler varsa bunları önceden ev sahibinizle yazışmış olun ki bir sürprizle karşılaşmayın. Bu arada evde bulunduğunuz süre boyunca sadece üç öğün değil acıktıkça yiyebilirsiniz, kendiniz de pişirebilirsiniz. Profillerinden de görebileceğiniz gibi bu konuda ev sahipleri oldukça anlayışlı ve esnekler.
Birçok ev sahibinin profilinde günde 5 saat yazıyor, ancak farklı durumlar olabilir.
Bazı ev sahibi profillerinin otel, pansiyon veya bakımevi gibi yerlerin işletmecileri olduğunu göreceksiniz. Örneğin başvurduğunuz ev sahibi Bavyera’nın bir köyünde küçük bir aile pansiyonu işletiyor olsun. Sizden bir pansiyonda yapılması gereken her türlü iş için yardım isteyebilirler, yani bu tip işletmelerde daha mesai usulü bir çalışma ortamı olabilir. Normal bir ailenin yanında ev, bahçe veya hayvan bakımı işleri ise biraz daha esnek olabilir. Bu sebeple ev sahibi profillerini dikkatle incelemeli ve taleplerini iyice anlamalısınız.
Çalışmanızın karşılığı olarak size konaklama ve yiyecek temin edileceği için kimse kimseye bir bedel ödemeyecektir. Yani workaway süresince para kazanılmıyor.
Sorumlu olduğunuz şeyler ev sahiplerinin profillerinde genelde çok detaylı olarak tarif ediliyor. Örneğin benim kaldığım aile bir kılavuz bile hazırlamıştı ve çoğu kurumsal firmada bile olmayan bir kılavuzdu bence. Liste şeklinde hangi işin ne zaman ve hangi sıklıkta yapılacağını çok net şekilde madde madde yazmışlardı.
İlk gittiğinizde yapacağınız iş size gösterildiğinde anlamadığınız şeyleri mutlaka sorun, yapamayacağınızı düşündüğünüz şeyleri mutlaka bildirin. Böylece sizden beklenenler ve sizin yapacaklarınız konusunda uzlaşmaya varmış olabileceksiniz.
Evde kaldığınız sürece herhangi bir masrafınız yok. Eve alışveriş yapmak zorunda değilsiniz. Ancak boş zamanlarınızda evin dışında yapacağınız tüm harcamalar size ait olacaktır. Ayrıca gidilecek yere olan ulaşım masrafı gibi şeyleri de kendiniz karşılıyorsunuz.
Sizden beklenenleri ne kadar sürede tamamlarsanız o kadar boş vaktiniz kalıyor ve vaktinizi gezmeye ayırabilirsiniz elbette. Size kalan sürede çevreyi keşfe çıkabilir, yöresel yaşamın keyfine varabilirsiniz. Ayrıca hafta sonları da çalışmıyorsunuz.
Kesinlikle evet. Sadece İngilizce değil herhangi bir yabancı dili geliştirmek için bence çok doğru bir yöntem. Burada ‘öğrenmek’ değil ‘geliştirmek’ için iyi bir yöntem olduğuna dikkat etmeniz gerekiyor, çünkü belirli bir seviyede yabancı dil bilmiyorsanız ev sahiplerinizle iletişime geçemez veya gidene kadarki yazışmaları sizin adınıza başkası yapsa dahi gittiğinizde size söylenenleri anlamazsınız. Yani gitmeden önce ‘derdinizi anlatacak kadar’ yabancı dil bilmeniz gerekiyor, sonrasında geliştirmek için elinizden geleni yaparsınız.
Gittiğiniz bölgenin aksanına dikkat etmenizde fayda olduğunu düşünüyorum. Örneğin benim gittiğim bölgede Bavyeraca diye ayrı bir dil konuşuluyordu. Almanca da konuştukları halde kendilerine has bir aksanları vardı. Benim önceliğim Bavyera kültürünü yakından tanımak olduğu için o aksanı ve Bavyeraca’yı da biraz yaşayıp görmek istediğim için burayı seçmiştim; ama sadece Almancamı ilerletmek isteseydim ağır aksanları sebebiyle Bavyera doğru bir seçim olmazdı. Bu yüzden önceliğiniz dil öğrenmekse gideceğiniz bölgeyi dikkatli seçin ve ev sahiplerinizin de size bu konuda yardımcı olacak karakterde olduklarından emin olun. Çok konuşkan olmayan bir ev sahibiyle amacınıza ulaşamazsınız, ev sahibi yorumlarını dikkatli okuyun.
Sonuçta uzaktan hoş geliyor ama başladığınızda aradığınızı bulamayabilir veya yapabileceğinizi düşündüğünüz şeyleri çok da iyi yapamadığınızı görüp sıkıntıya düşebilirsiniz (inşallah hiçbiri olmaz 🙂 ) Böyle bir durumda işi bırakabilirsiniz. Neticede yazılı bir anlaşma, caymanız halinde ödemeniz gereken bir tutar bulunmuyor. Ancak ev sahibiniz hayal kırıklığına uğrayacağı ve sizin olmayacağınız dönemde yalnız kalacağı için size olumsuz yorum yazabilir. Bu da bir sonraki workaway deneyiminiz için bir dezavantaja dönüşebilir.
Yurt dışındaki yemek kültürünün bizden oldukça farklı olduğunu bilerek yola çıkmanız gerekiyor. Örneğin kahvaltı bizim dışımızda diğer hiçbir ülkede bu kadar önemli görülmediği için hafif geçilen bir öğün. Genelde kahve, kruvasan veya bir iki dilim kızarmış ekmeğe sürülen marmelattan ibaret. Bunun dışında öğle ve akşam yemekleri daha normal bildiğimiz öğünler.
Sorun yaşamamak için özellikle yeme içme konusunda detaylara dikkat etmek gerekiyor. Örneğin siz eti çok iyi pişmiş yiyorsanız bunu mutlaka belirtmelisiniz; çünkü genelde diğer kültürlerde orta veya az pişmiş et tercih ediliyor. Veya Müslüman olmayan bir yere gidecekseniz ve domuz eti yemiyorsanız belirtmelisiniz. Ekmeğe çok düşkünseniz ev sahibinize iletmeli, gerekiyorsa civardaki marketlerden ihtiyacınız kadarını almalısınız. Çay bizdeki kadar tüketilmediği için aynı şekilde yanınızda poşet çay götürmek mantıklı olabilir. Genelde kahvaltı dışındaki öğünleri kolaylıkla halledebilirsiniz ancak kahvaltıda yumurta, zeytin, peynir, bal kaymak olmadan edemiyorsanız biraz zorlanabilirsiniz 🙂
Ev sahibinizin yemeklerinden memnun kalmazsanız kendiniz de pişirebilirsiniz. Bu durumda sizin için alışveriş yapmalarını rica edebilirsiniz; şikayet etmek veya küsmek, kızmak yerine durumunuzu açıklamak ve konuşarak anlaşmaya varmaya çalışmanız önemli.
Aynı anda birden fazla misafiri kabul etmeye istekli ev sahibi bulup gidebilirsiniz; pek çoğu buna uygun. Tek değilseniz profilinizde ‘couple’ seçeneğini seçmeyi unutmayın. Bir ev sahibinin misafir yorumunda 2 çocuklu Yeni Zelandalı bir ailenin iki ay kaldığını okumuştum, oldukça ilginç bir deneyim olmalı.
Kendi deneyimlerimi, workaway sırasındaki hayatımı ve tavsiyelerimi anlattığım yazımla devam etmek için tık tık: ALMANYA’DA WORKAWAY DENEYİMİ
—
Workaway nedir yazımı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşarak daha fazla insana ulaşmasına da katkıda bulunabilir, yeni yazılar için Hayat ve Seyahat’in aşağıdaki hesaplarını takip edebilirsiniz.
Instagram: hayatveseyahat
YouTube: Hayat ve Seyahat
Facebook: Hayat ve Seyahat
Seyahat öncesinde birçok ihtimale karşı hazırlıklı olmak kaydıyla yurtdışı seyahatleri, yeni kültürler keşfetmek ve farklı… Devamını Oku
Son zamanların en popüler gezi rotalarından biri haline gelen Balkanlar, dünyanın her yerinden ziyaretçilerin akınına… Devamını Oku
Havalimanında beklerken Türk ve dünya mutfağının eşsiz lezzetlerini tatmaya, masaj hizmetiyle rahatlamaya ve hatta uçuş… Devamını Oku
Kış aylarının vazgeçilmezi pek çok kişi için kayak tatilidir. Türkiye, kayak tatili yapılabilecek pek çok… Devamını Oku
“Acaba yurt dışında yaşasam nasıl olurdu?”.. Bazılarınızın aklından zaman zaman böyle sorular geçiyordur eminim, bazılarınız… Devamını Oku
Özellikle uçak seyahatleri yapanlar havaalanından araç kiralanır mı gibi sorgulamaları sık yapar. Tatil ya da iş amacıyla… Devamını Oku
Bu web sitesinde size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanılmaktadır. Siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul etmiş olursunuz.
Yorumlar
Merhaba gerçekten cok guzel yazı olmuş.Ben de gelecek baharda bu platformu kullanarak,yurtdışına çıkmayı düşünüyorum.
1.Nerelerden başlamamızı tavsiye edersiniz(mesela uygulamayı görmek için yurt içinden başlamayı önererirmisniz yada Avrupa'nın şu yada bu ülkesinden?)
2.Güvenlik ile ilgili hiç probleminiz oldu mu,olursa bu gibi durumlarda site ile irtibata geçebileceğimiz iletişim adresi mevcut mu?