
Paris’e 7 yıl aradan sonra tekrar gitmeye karar verip Paris gezisi için araştırma yapmaya başladığımda, Paris kabare şovlarının meşhur olduğunu öğrendim. Kabare şovu izlemek için birçok farklı mekan alternatifi olsa da, Paris’in simgelerinden biri haline gelmiş Kırmızı Değirmen’in içerisinde neler olduğunu keşfetmeye, yani Moulin Rouge gösterisini izlemeye karar verdim. Paris gezisini bu muhteşem dans ve ışık gösterisiyle taçlandırmak isteyenler için bu yazımda bilet nasıl alınır, fiyatı nedir, gösteride neler var gibi detaylardan bahsedeceğim.
Paris Moulin Rouge gösterisi için biletler internetten alınıyor, planınız kesinleştiği anda alın çünkü yerler tükenebilir diye uyarılar okudum birçok forumda. Ben de ne olur ne olmaz diye hemen aldım. Aldığımın ertesi günü de acaba gerçekten tükeniyor mu diye merak edip tekrar sitesine baktım ve benim aldığım seansın 10 Euro ucuzladığını gördüm, şans işte. Tamamen son anda ve oradayken aklınıza gelirse kapısından almayı deneyebilirsiniz elbette, ama özellikle yaz sezonu veya hafta sonu gibi yüksek talebin olacağı zamanlar için bu biraz riskli bir yöntem.
Aynı gün içinde birkaç (genelde üç) farklı seans var, saati uyanı alabilirsiniz. Akşam yemekli ve vip bilet opsiyonları bulunuyor, elbette pahalı. Fiyatlama mantığı uçak bileti gibi, yoğun gün ve saatlerde fiyatlar yükseliyor. Kırmızı renkli belirtilen biletler Moulin Rouge şovu için; bir de alternatif olarak mavi renkli biletler çıkabiliyor. O daha ucuz diye az daha onu alıyordum ama o biletler bizim meşhur değirmenin beş dakika ilerisindeki ‘kardeş’ şova aitmiş meğer. Yani bilet alırken hangi şov için olduğuna dikkat etmek gerekiyor, Moulin Rouge şovu için aldığınızdan emin olmalısınız.
İstediğiniz gün ve saati seçtikten sonra biletinize şampanya ekleme seçeneği var kişi başı 10 Euro’ya. İsmi şampanya olsa da genel olarak içecek gibi düşünebilirsiniz bunu, alkolsüz içecekler de istenebilir mesela. Ben şovu izlerken kös kös oturmayayım ve madem bir şeye heves ettim tam olsun diye şampanya da ekledim biletime. Kişi başı yarım şişe şampanya geliyor, yani iki kişi için eklediyseniz şişe açıyorlar.
Bileti aldıktan sonra iptal veya değişiklik hakkı yok, o yüzden inşallah planınız değişmez. Ücreti kartınızdan çektikten sonra yolladıkları biletlerin çıktısını alıp gidiyorsunuz. Ben bilet için 114 Euro ödedim, 104 Euro Moulin Rouge gösterisi ve 10 Euro şampanya. Ucuz olduğunu söyleyemeyiz elbette, ama “hayatta bir defa” lık bir tecrübe olarak imkanı olanlara tavsiye ediyorum.
Bileti gönderdikleri mailde dress code, yani nasıl giyinmeniz gerektiği ile ilgili bilgiler bulunuyor, spor ayakkabı giymenizi veya fazla spor olmanızı istemiyorlar. Elegan veya smart casual denilen fazla abartmadan şık olmakta fayda var, ben kabin bagaji ile gittiğim halde bot ve etek götürmüştüm. Bayanlar için topuklu şart değil, benimki gibi spor olmayan düz bir bot/ayakkabı tercih edilebilir. Bluz-etek, bluz-pantolon, elbise gibi kıyafetlerle kombinlediniz mi tamamdır. Erkekler içinse gömlek, kot/kumaş pantolon ve normal ayakkabı diyebiliriz.
Gösteri günü bir saat kadar önceden gitmekte fayda var; çünkü yerler numaralı değil ve beğendiğiniz yere geçiyorsunuz. Önce tüm turistler gibi kırmızı değirmene uzaktan bakıp, sonra elinizdeki bileti görevliye göstererek binaya giriyorsunuz, ben o an kendimi çok ayrıcalıklı hissederek mutlu olmuştum.
Moulin Rouge’un içerisi de aynı binası gibi kırmızı renk ağırlıklı ve ışıl ışıl. Bir süre sırada beklemek gerekiyor, beklerken acaba salon nasıl, acaba şov nasıl olacak diye iyice meraklandım.
Sonunda şov saati yaklaştı ve salona almaya başladılar. Biletin fiyatının ucuzlama sebebini anlamış oldum; salonda boş yerler vardı. Dediğim gibi uçak bileti mantığı, satamayınca fiyat kırdılar demek. Tabii benim işime geldi, sahneyi tam karşıdan gören ve önündeki masalardan bir basamak yukarıda olan masaya kuruldum.
Gösteri başlamadan garson geldi, bilete bakıp içecekli olduğunu görünce sipariş aldı. Herhalde raconu böyle diye şampanya istedim. Şarap kadehiyle getirmeleri eksi bir puan olsa da şampanya lezzetliydi.
Şov saati geldiğinde ışıklar söndü ve dansçılar sahnede göründü, göğüsleri açıkta bırakan kostümleriyle acayip etkileyici görünüyorlar. Oldukça kalabalık bir dansçı kadrosu var, kostümler ve sahne dekorları harika. Sahne hiç boş kalmadan sürekli dansçılar, dekorlar, kostümler, müzikler değişiyor ve olan biteni kaçırmamak için gözünüzü ayırmadan izlemeniz gerekiyor. Zaten ayıramıyorsunuz da 🙂 Her şey o kadar özenli ve kusursuz hazırlanmış ki büyülenmemek elde değil.
Kalabalık bir şovu takiben tekli veya ikili-üçlü performanslar sergileniyor; küçük bir yuvarlağın üzerinde patenle dönen akrobatlar, şarkı söyleyerek birbirlerinin üzerinden atlayan adamlar, kuklalara şov yaptıran yaşlı adam ve hatta yılanlı akvaryuma atlayan kadın bile var. Sahnenin önünde yerden bir anda yılanlı akvaryum çıkıp yükselmeye başlayınca sesli olarak “yok artık” dedim kendimi kaybedip 🙂
Moulin Rouge şovunun en meşhur kısmı, Frence cancan dance denilen beyaz-mavi-kırmızı eteklerini (Fransa bayrağı renkleri) açıp kapayarak grup halinde yaptıkları dans. Paris Gezilecek Yerler yazımda bahsetmiştim; Moulin Rouge kabaresi bu dansla ünlü olmuş. Bu yüzden internette Moulin Rouge show gibi anahtar kelimelerle arama yaparsanız en çok cancan dansla ilgili resim ve videoların olduğunu göreceksiniz. Şov boyunca resim ve video yasak, ama ben bir yerden sonra kendime hakim olamayarak aralarda çaktırmadan kısa çekimler yaptım 🙂
Yaklaşık iki saat süren şov bittiğinde insan bir üzüntü yaşamıyor değil, pırıltılı şov dünyasından gerçek dünyaya dönme zamanı.. Dışarı çıktığınızda ise, artık yalnızca kırmızı değirmenin önünde resim çekilen diğer turistlerden farklısınız; çünkü siz içeride neler olduğunu da biliyorsunuz 🙂
Moulin Rouge şovunu izlemeyi çok istediğiniz halde sizin gideceğiniz tarihte dolmuşsa, fiyatları çok yüksekse, veya aklınıza yatmayan herhangi bir şey varsa alternatif olarak Lido kabare şovunu da düşünebilirsiniz, yeri Champs Elysees (Şanzelize) Caddesi üzerinde. Lido de Paris biletleri için şu linke bakın.
Yeni yazılar ve gezi tavsiyelerimden haberdar olmak için Hayat ve Seyahat‘i aşağıdaki hesaplardan takip edebilirsiniz Yazımı sosyal medyada paylaşarak daha fazla insana ulaşmasına da katkıda bulunabilirsiniz.
Facebook: Hayat ve Seyahat
Instagram: hayatveseyahat
Twitter: hayatveseyahat
ozlem
14 Mayıs 2018, 06:00Merhaba birşey sormak istiyorum biz içeceksiz seçenekli bilet aldık 2 kişi . bu şekilde olunca erken gidip masalarda oturabilir miyiz. Yoksa içeceksiz menü aldığımız için balkonda biryerlerde mi izlemek zorunda kalıyoruz. Bunun dışında kıyafet konusunda gerçekten çok katılar mı? Spor ayakkabı ve sırt çantası ile girme şansımız yok mu ?
Fatma Olcucu
14 Mayıs 2018, 08:15Merhaba, normal sekilde siraya giriyorsunuz siraniz gelince musait olan yere oturursunuz diye dusunuyorum, balkon diye bir ayrim oldugunu hatirlamiyorum. Kiyafet konusunda da kati degillerdir bence, sirt cantasi dediginiz backpack ise sorun olabilir guvenlik endisesiyle, normal cantaysa olmaz herhalde. Elinizden geldigince fazla spor olmayin yine de.