
Eşimin gözünden Almanya yazı dizimizin bir önceki bölümünde Almanya’da iş görüşmesi nasıl olur, ne aşamalardan geçilir ve bunların hepsi ne kadar sürer tek tek anlatmıştık. Şimdi de Almanya’da iş görüşmesi püf noktaları, iş görüşmelerinde neler sorulur, Almanya’da iş görüşmesine giderken ne giyilir gibi mülakatlarda dikkat edilmesi gerekenlerden bahsedeceğiz. Eşim size kendi girdiği mülakatlardan örnekler vererek ve yaptığı iyi şeylere ek olarak hatalardan da bahsederek hem olumlu hem olumsuz tecrübelerinden faydalanmanızı sağlamaya çalışacak. Sözü ona bırakıyorum.
…
Almanya’da iş görüşmesi nasıl olur sorusunun yanıtını yukarıda bahsettiğimiz bir önceki yazımda vermiştim: Genelde üç aşamadan geçiliyor ve kabul alırsanız üçüncü görüşmeden sonra kararlaştırılıyor. Şimdi ise bu görüşmelerin her bir aşamasında neler oluyormuş tek tek inceleyeceğiz. Elbette sizin görüşmeleriniz çok farklı şekillerde olabilir, ben genelde geçerli olan süreçten bahsedeceğim. Ve haliyle kendi tecrübelerimi ve kendi sektörümdeki görüşmeleri anlatacağım. Daha önceki yazılarımı okumamış olanlar için bilgi: Gıda sektöründe satış pazarlama alanında çalışıyorum ve Almanya’da işe kabul edilene kadar 50 mülakat gerçekleştirdim.
Almanya’da İş Görüşmesi Püf Noktaları: Birinci Görüşmeye Hazırlık
Sizi hayalinizdeki işe götürecek ilana başvurdunuz ve başvurunuzdan birkaç gün sonra randevu talep eden mail aldınız. Onay mailinizi cevap olarak yolladınız ve birinci görüşme için size bir tarih verildi. Türkiye’de genelde yüz yüze gerçekleşen iş görüşmelerinin aksine Almanya’daki birinci iş görüşmeniz %99 telefonda olacaktır (mailde görüşmenin nasıl olacağı belirtilir).
Almanya’da Telefon Mülakatı
İlk telefon görüşmeleri çok kritiktir; karşınızda sizi kısa sürede tanımaya çalışan birisi olduğunu unutmayın. Bu insan sizi göremediğinden hakkınızdaki ilk izlenimi tamamen ses tonunuza bağlı olacak. Bu yüzden gülümseyerek konuşmalı ve enerjik olmalısınız, elbette yapay duracak bir aşırılığa kaçmadan.
Randevu talebi size mail yoluyla geliyorsa işiniz daha kolay. Mailin içinde zaten gün, saat ve kiminle görüşeceğiniz yazıyor olacak. Fakat sizi telefonla arayıp telefon mülakatı için randevu verdikleri durumda işler bir tık zorlaşıyor. Çünkü karşınızdaki ana dili Almanca olan ve gayet hızlı konuşan birisi oluyor.
Genelde telefonu açıp “Hallo” dediğinizde karşı taraf son derece hızlı şekilde “Hallo, Firma xxx, hier spricht Frau/Herr xxx” veya “Frau/Herr xxx am Aparat” diyecektir. Ben çoğu zaman Hallo’dan sonrasını takip edemiyordum. Arayanın isminin ne olduğunu genelde hiç anlayamıyor, hangi firma olduğunu ise biraz daha detay verince tahmin edebiliyordum. Bazen onu da anlamıyordum, sadece gün ve tarih konuşup, lütfen bana teyit amaçlı bir mail atar mısınız diyordum. Zaten siz istemeseniz de size bu maili atıyorlar. İşte o zaman anlıyordum hangi firma ve kiminle görüşeceğimi 🙂
Gözünüz korkmasın, ilk telefonu açma anında panik yapmanıza ve tekrar tekrar sorup heceletmenize gerek yok. Cool olmakta fayda var, zamanla daha dikkat kesilip kendinizi geliştiriyorsunuz. Karşıdaki telefonu açınca söyleyecekleri iyi günler, firma adı ve kendi adı olacak, bunu bilin yeterli.
Telefon görüşmeniz için kulaklık kullanmak veya hoparlöre alarak konuşmak sizin tercihiniz, kendinizi nasıl rahat hissediyorsanız o şekilde yapın görüşmeyi. İkisi de olur diyenler için benim tavsiyem kulaklık kullanmanız yönünde, böylece sizin sesiniz daha yakından duyulacak ve çevreden gelebilecek olası gürültüler arka planda kalacaktır. Ama kulaklıkla rahat edemem derseniz bile görüşmenin başında size “Seni iyi duyamıyoruz” gibi bir şey söylemeleri ihtimalinde ikinci olasılığı sağlaması için kulaklık yakınınızda olsun.

Türkiye’deki işlerimde eğitimler verecek kadar rahat konuştuğum halde Almanca görüşmelerde başlarda çok zorlandım.
Mailde sizi saat kaçta arayacaklarını ve görüşmenin kaç dakika olacağını yazıyorlar. İnanın bana görüşmelerin tamamı dedikleri saatte oldu ve dedikleri kadar sürdü. O yüzden siz de verilen saat için hazırlıklı olun ve söylemek istediklerinizi zamanınızı doğru kullanarak anlatın. Ne bir dakika eksik ne bir dakika fazla.
Sadece bir keresinde görüşme saatinde olmadı, o da benim kabahatimdi. Almanca kursundayken telefonum çalmıştı ve ben de dersten çıkıp daha sonra görüşebilir miyiz diye sormuştum. Onlar da aynı numaradan yarın saat 14’de bizi arayın demişlerdi. Daha doğrusu demişler, ben ise onlar beni arayacak diye anlamıştım. Saat 14’de oturup bir saat beklemiş sonra da ne biçim Alman bunlar hayret demiştim. Bir sonraki gün aniden konuşma aklımda canlanmış ve hatamı farkedip tekrar aradığımda iş işten geçmişti 🙂
Almanya’da Telefon Mülakatı Soruları
Görüşmeniz başladığında karşı taraf önce kendisini tanıtıp, kısaca pozisyondan ve şirketten bahsedecektir. Daha sonra sözü size verip sizin de kendinizi tanıtmanızı isteyecektir. İşte burada gaza gelip tüm hayat hikayenizi anlatmaya başlamayın.
Türkiye’de doğum tarihinden başlayıp medeni halinize kadar her şeyi sordukları için size sorulmasa da her şeyi anlatmaya başlayabilirsiniz, yapmayın. Zaten sizi durduruyorlar ve yönlendiriyorlar. Ben Almanya’ya gelmeden önce İstanbul’da 4 farklı şirkette 6 farklı departmanda çalıştım, bu yüzden bazen uzatıyordum lafı. Ama zamanla beklendiği kadarını anlatmaya alıştırdım kendimi.
İş görüşmesi soruları arasında en klasiği olan ve en basiti gibi görünen “Kısaca kendinizden bahseder misiniz?” diye sorduklarında sizi özetleyen bir bilgi kümeciğini duymak istiyorlar aslında. Bu özete de Kompetenzprofil deniyor. Peki nedir bu Kompetenzprofil?
Kompetenzprofil Nedir? Kompetenz Profil Örneği Nasıl Olur?
Kompetenzprofil, başvurularda gönderilen cv veya ön yazı gibi bir belge değil. Kendiniz için hazırladığınız ve başvurularda kendinizi net ve profesyonel şekilde ifade edebilmeniz için gerekli bir şey. Tek sayfalık bir doküman ve bu tek sayfayı iki dakikada anlatabiliyor olmanız önemli. Kendim için hazırladığım profilin iki dakikalık özeti şöyle:
„Ich bin Ingenieur für Lebensmitteltechnologie mit Weiterbildung zum MBA, Digital Marketing und Führungskraft. Ich habe mehr als 10 Jahren Berufserfahrung im Vertrieb und Marketing Bereiche in der Lebensmittelindustrie. Handelsmarketing, Markenmanagement, Kundenmanagement und Kategorie Management sind die Abteilungen bei denen ich gearbeitet habe. Strategisches Denken, ergebnisorientiertes Handeln, kreative Problemlösung, kundenorientierte Kommunikation, kooperative Mitarbeiterführung und Überzeugungskraft sind meine persönlichen Stärken.”
Almanca iş görüşmesi yapacak olanlara örnek oluşturması için doğrudan Almanca halini yazdım, genel fikri anlamanıza yardımcı olması için Türkçesi de aşağıdaki yapıda diyebiliriz:
“MBA yapıp dijital pazarlama ve yöneticilik alanlarında kendini geliştirmiş bir gıda mühendisiyim. Gıda sektöründe satış ve pazarlama birimlerinde 10 yıldan fazla profesyonel deneyimim var. İş deneyimi olarak ticari pazarlama, marka yönetimi, müşteri yönetimi ve kategori yönetimi departmanlarında çalıştım. Stratejik düşünme, sonuç odaklı ticaret, yaratıcı problem çözme, müşteri odaklı iletişim, motive edici ekip yönetimi ve ikna gücü konuları kişisel anlamda güçlü olduğum konular.”

Bir görüşmeden diğerine koşturduğum o günlerin sonunda Almanya’da iş sahibi olup profesyonel hayatıma kaldığım yerden devam ettim.
Kompetenzprofil’in ne olduğunu ve kendi tecrübelerim için nasıl yazacağımı Arbeitsagentur’dan aldığım eğitim sayesinde öğrenmiştim, hem de tamamen ücretsiz olarak. Arbeitsagentur’un ne olduğunu ve Almanya’da yaşayanlara hangi konularda yardımcı olduğunu ALMANYA’DA SOSYAL YARDIM VE İŞSİZLİK PARASI NEDİR, NEREDEN ALINIR? yazımızda bulabilirsiniz. Bana çok büyük faydası olmuştu.
Almanya’da Telefon Mülakatı İpuçları
Bu özeti geçtikten sonra geçmiş tecrübelerinizle ilgili biraz daha detaylı sorular geliyor. Yani karşınızdaki insan kaynakları yöneticisi, karakterinizin şirketle ve pozisyonla uyup uymayacağını anlamaya çalışıyor.
İş görüşmesi öncesinde mutlaka o şirketin internet sitesini incelemeli ve özellikle insan kaynakları uzmanları için önemli olan şirket değerleri, sosyal sorumluluk projeleri gibi konulara görüşme esnasında göndermede bulunmalısınız. Bu pozitif bir intiba yaratmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca mülakat sorularını glassdoor.com ve kununu.com gibi sitelerden kolaylıkla bulabilir ve önceden hazırlanabilirsiniz.
Bunun dışında güçlü yanlarınız neler, bu pozisyona neden uygun olduğunuzu düşünüyorsunuz, neden bizimle çalışmak istiyorsunuz, maaş beklentiniz nedir ve ne zaman başlayabilirsiniz gibi sorulara da hazırlıklı olmalısınız. Eğer talep edeceğiniz ücreti doğru öngöremiyorsanız ALMANYA’DA MAAŞLAR yazımızı okuyabilir veya Almanya’da Maaşlar videomuzu izleyebilirsiniz.
Kapanış olarak siz de birkaç soru sorabilirsiniz. Sürecin devamı nasıl olacak, pozisyonun bağlı olduğu departmanın organizasyon yapısı gibi genel sorular yerinde olacak ve sizi ilgili gösterecektir.

İş görüşmelerinde bana yardımcı olacak bilgileri edinmek için kar kış demeden Arbeitsagentur’un kapısını aşındırdım.
Almanya’da İş Görüşmesi Püf Noktaları: İkinci Görüşmeye Hazırlık
İkinci görüşme de çok yüksek ihtimal telefonla olacaktır fakat webcam üzerinden görüntülü yapıldığı da oluyor. Bu görüşme muhtemelen gelecekteki yöneticinizle olacak, o yüzden daha dikkatli ve detaylı hazırlanmanız gerekecektir.
Birinci görüşmedeki tavsiyelerin tamamı bu görüşme için geçerlidir. Fakat artık bu görüşmede özgeçmişinizle ilgili daha detaylı sorular gelecek, geçmişte yaptığınız işlerin başvurduğunuz pozisyonla ne kadar örtüştüğünü anlamaya çalışacaklardır.
Almanya’da İş Görüşmesi Hazırlık Adımları:
- Özgeçmişinizi Türkçe olarak anlatın ve bir kağıda yazın.
- Size sorulabilecek soruları, kafanızdaki cevapları ve sizin sorularınızı ayrıca yazın.
- Bunların hepsini Almancaya çevirin.
- İyi seviyede iş Almancası olan birisine kontrol ettirin.
- Ezberleyin, ezberleyin, ezberleyin.
- Kopya düzeneği hazırlayın 🙂
- Eğer görüşme görüntülü olacaksa bilgisayarınızda görüşme için gerekli programların yüklü olduğundan emin olun ve görüşme öncesi kameranız ile mikrofonunuzu test edin.
Bu yazılanları uygulayıp ezberlemek evet büyük bir avantaj. Çok daha akıcı konuşmanızı sağlayacak ve daha özgüvenli bir tavır sergileyebileceksiniz. Fakat tamamen ezberden iş yapmanın sizi bir yere götürmeyeceğini de bilmelisiniz. İş görüşmesinde yaptığım hatalardan biriydi ezberden konuşmak.
Almanya’da İş Görüşmesi Hikayesi 1
Bir keresinde dünyanın en büyük bira firmasında Key Account Director pozisyonu için görüşüyordum. Süreç Almanya ortalamasının üzerinde bir hızla devam ediyordu ve ilk görüşmede pek çok detay görüşülmüştü. İkinci görüşme direkt ülke satış direktörü ile olacaktı. İnsan kaynaklarındaki görüşmem çok pozitif geçmiş ve görüşmeyi yaptığım kadın favori adayı olduğumu söylemişti.
İkinci görüşmede de her şey yolunda gitmişti, sadece bir soruya ezbere bir yanıt vermiştim ve her şeyin sonunu o yanıt getirmişti. Genelde görüşmelerde 5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun sorusu bir şekilde karşınıza çıkar. Ben de eğitim verme konularına merakım ve ilgim olduğu için bu soruyu “Satış ve pazarlama konularındaki tecrübemi şirket içinde olası bir eğitim departmanında değerlendirmek ve şirket içi koçluk/eğitmenlik yolunda ilerlemek istiyorum” şeklinde yanıtlamıştım.
Bu yanıt o görüşmeden iki gün öncesinde yaptığım bir başka görüşme için ideal bir cevaptı, çünkü o görüşmede başvurduğum ilanda eğitim ve koçluk alternatif bir yol olarak zaten çizilmişti. Ben de bu cevabı bir güzel ezberleyip copy-paste yapmış ve kendi kendimi elemiştim. Red cevabı aldığımda insan kaynakları bölümündeki kadınla tekrar görüşüp nedenini sordum. Tek sebebi bu cevapmış.
Çünkü görüştüğüm kişi olan ülke satış direktörü kendi yerine geçecek birini arıyormuş ve ben kendime eğitmenlik yolu çizdiğim için onun kafasındaki plana uymamış. Bu cevap beni daha da yıkmıştı çünkü hem başvurduğum pozisyonu kaybetmiş hem de bir üst pozisyon için bile aday olmama rağmen her şeyi ezbere bir cevapla mahvetmiştim. İşte bunlar size ders olsun ezbere iş yapmayın, her pozisyon sizden ne bekliyorsa cevaplarınızı ona göre uyarlayın 🙂

Eğitim verme merakım düşünmeden verdiğim “kendimi nerede görüyorum” ezbere yanıtı nedeniyle bana bir işe mal olmuştu.
Almanyada İş Görüşmesi Püf Noktaları: Üçüncü görüşmeye hazırlık
Girdiğim tüm üçüncü görüşmeler istisnasız yüz yüze oldu. Bu görüşmede pozisyonun bağlı olduğu yöneticiye ek olarak birlikte iş yapmanız muhtemel yan departmanlardan da yöneticiler olacaktır. Bu sefer örnek bir durum üzerinden gerçek bir iş ortamındaki davranışlarınız gözlemlenecek ve biraz da stresle nasıl başa çıktığınız sorgulanacaktır (case study veya Türkçesiyle vaka çalışması). Bunun için de ya size görüşme öncesinde bir maille çalışmanız gereken konuyu verip bu konu üzerinde hazırlanmanızı ve sunum yapmanızı isteyecekler ya da görüşme anında bunu yapıp 20 dakikada hazırlanarak sunmanızı isteyeceklerdir. Benim başıma ikisi de geldi.
Almanya’da İş Görüşmesi Hikayesi 2
Evde hazırlanıp gittiğimde o kadar iyi bir performans sergilemiştim ki sunumu yaptığım ülke müdürü tek bir soru dahi soramamış tek adayım sensin demişti ve el sıkışmıştık. Ondan bir sonraki görüşmede ise şirketin İrlanda’daki CEO’su ile webcam üzerinden görüşmüştük. Benim formalite icabı sandığım görüşmede CEO tek soru sormuştu: Almanya’da hiç tecrübem var mıydı? Maalesef bu sorunun cevabı hayırdı ve hayallerimin yıkıldığı günlerden birinin sebebiydi.
Bana tek adayımsın diyen ülke müdürü de Almanya’ya yeni atanmış bir Polonyalıydı ve onun da Almanya’da tecrübesi yoktu. CEO da iki tane Almanya tecrübesi olmayan yönetici almanın anlamsız olduğunu düşündüğü için beni eledi 🙁 Ona kızmamıştım ama bu görüşme silsilesi 3 ay sürmüş onca emek ve hazırlık boşa gitmişti. En başından beri Almanya’da tecrübem olmadığını bile bile beni tek aday olarak CEO ile görüştürmüşler ve iş oradan dönmüştü. Haliyle biraz yıkıcı olmuştu benim için.
Almanya’da İş Görüşmesi Hikayesi 3
Diğeri ise pazarlama, insan kaynakları ve satış direktörlerinin olduğu bir görüşmeydi ve görüşmenin başında tanışma faslını geçer geçmez önüme bir deste doküman bırakıp gittiler. 20 dakikada dokümanlardaki pazar araştırmalarını ve satış rakamlarını inceleyerek bir pazarlama stratejisi sunmam gerekiyordu. İşin zor olan kısmı 20 dakikada bir strateji hazırlayıp sunmak değil, bunu Almanca yapacak olmamdı. Evde hazırlanıp gitmek bir nebze daha kolay. Ezberiniz iyiyse hem sunuma hem de gelebilecek sorulara sabah akşam hazırlanabiliyorsunuz. Hele bir de evde Fatma gibi Almancası iyi olan birisi varsa işiniz daha da kolay oluyor. Spontane sunumlarda ise Allah ne verdiyse yardırıyorsunuz 🙂 Neyse ki bu sunumdan da alnımın akıyla çıkmış tüm ekipten alkış almıştım. Fakat Almanya’da hiç deneyimim olmaması burada da ayağıma takılmış ve yine son adımda elenmiştim.
İşin özü üçüncü aşama zor olacak. Almancayı öğrenmiş olmanız yetmeyecek, ilk görüşmelerde “ne güzel hızlıca öğrenmişsiniz” şeklindeki sempati artık kalmayacak ve ana dili Almanca olan adaylarla yarışacaksınız. Üstelik çok yüksek ihtimal mülakatınıza giren yöneticilerden birisi kötü polis olacak, sizi her türlü sıkıştıracak ve eksiklerinizi her seferinde yüzünüze vuracaktır. Böyle bir durumda kötü polis rolünü oynayan kişinin tuzaklarına politik cevaplar vererek konuyu yumuşatmaya ve daha pozitif güçlü yanlarınıza yönlendirmeye çalışın. Size karşı daha pozitif tavır sergileyenlere yönelerek dikkati kötü polisten kaydırın ve rolünü oynamasına izin vermeyin. Sakın kendinizi savunmaya geçip tuzağına düşmeyin. Bir görüşmede bunu da yaşadım ve son aşamada bu yüzden elendim 🙂
Bütün bu süreci ne kadar iyi yönetirseniz yönetin sonunda Alman pazarında tecrübeniz olup olmamasına da bakılacak. Bunun çözümü yok, bu durumu engel görmeyip size şans verecek bir yerler bulana kadar devam etmelisiniz. Türkiye’de eğer bir işe %80 uygun bir adaysanız ve görüşmelerde sempatik bir tavırla kalan %20’yi de öğrenme potansiyeliniz olduğunu gösterirseniz işe alınırsınız. Çünkü biz Türkler bu şekilde düşünür ve karar veririz. Fakat Almanlar öngöremedikleri riskleri almıyorlar. Çoğu görüşmemde pozisyona %95 uyduğum söylenmesine rağmen o %5’lik riski alamayacaklarını iletmişlerdi. Kültür farkı..
Bu kadar tecrübeden sonra
Almanca İş Görüşmesi Yapacak ve Satış Pazarlama Alanında Çalışacaklar için Tavsiyeler:
- Almancayı bir şekilde çözmeniz gerekiyor, Almancayı çözmekle kalmayın bol bol reklam izleyin, reklamlardaki pazarlama dilini öğrenmeye çalışın. Almanca komedi dizileri ve yarışma programları izleyin, günlük konuşma dilini ve işiniz için ihtiyacınız olacak genel Alman kültürünü en iyi oradan öğrenirsiniz.
- Mini-job’lardan başlamayı deneyin. Örneğin garsonluk çok hızlı şekilde dil pratiği yapabileceğiniz bir ek iş seçeneğidir.
- Bu işler size göre değilse satış ve pazarlama üzerine Almanca bir eğitim kovalayın. https://www.ihk.de/ adresindeki eğitimlerden sizin için uygun olanı bulup gidin ve bitirme sertifikanızı alın. Ihk, Almanya’da her yerde geçerliliği olan bir meslek eğitim kurumu. Buradan alacağınız bir belge size pek çok kapıyı açacak ve Almanca seviyeniz ile Almanya’da tecrübenizin olmayışı gibi eksikler daha az göze çarpacaktır.

Almanca zor bir dil olsa da birçok sektördeki iş görüşmelerinde Almanca bilgisi gerekiyor, o yüzden öğrenirseniz Almanya’da iş bulma şansınız çok artar. (Resim: 9gag)
Almanya’da İş Görüşmesi Püf Noktaları: Almanya’da İş Görüşmesine Ne Giyilir, Nasıl Gidilir?
Almanya’da İş Görüşmesine Ne Giyilir?
Almanlar genelde dış görünüşe çok önem veren insanlar değiller. Yani kılık kıyafet, makyaj veya aksesuar konularında çok sade tarzları var. Fakat yine de bir iş görüşmesine davet edilirseniz dikkat etmeniz gereken noktalar olacaktır. Erkekler için takım elbise kadınlar için ise abartılı bir saç makyaj ve kıyafet seçimi fazla olacaktır. O yüzden ben tüm görüşmelere kanvas pantalon üzeri gömlek ve ceket/kazak kombinasyonu ile gittim (smart casual). Görüştüğüm insanlar da genelde bu tarz giyinmişlerdi. Yine de davet edilmeniz durumunda şirketin kıyafet kodunu sorup kendinizi garantiye alabilirsiniz.
İşe giderken güzel giyinmek lazım değil mi 🙂
Kadınlar buraya: https://t.co/1uSFSN5iKk
Erkekler buraya: https://t.co/44kfWS8maH
Doktor ve hemşireler de buraya: https://t.co/JzU6b2EUlH
tıklayabilirler.— Hayat ve Seyahat (@hayatveseyahat) November 14, 2020
Almanya’da İş Görüşmesine Nasıl Gidilir?
Bunun dışında görüşmenin yapılacağı yere nasıl ulaşacağıyla ilgili Google maps gibi harita uygulamalarından önceden bakmanız ve aklınıza yatmayan bir şey varsa detay istemeniz faydalı olacaktır. Metro/tren/otobüs seferlerini önceden kontrol etmeniz gecikme riskinizi ortadan kaldıracaktır. Arabayla gidecekseniz de etraftaki park yeri seçeneklerini araştırmanız iyi olur. Almanlar dakik insanlar olduğu için görüşmenize ne erken gidin ne de geç kalın. Görüşmeye 1-2 dakika kala resepsiyona geldiğinizi ve görüşmeniz olduğunu bildirmeniz yerinde olacaktır. Bazı işyerlerinin güvenlik prosedürleri veya girişini bulmanın zorluğu gibi ihtimalleri düşünerek biraz erken vakte göre kendinizi ayarlayın ama çok erken giderseniz de haber vermeden önce biraz bekleyin.
Sunum yapma ihtimalinize karşı yanınızda boş bir usb ve laptop götürmeniz de avantajınıza olabilir. Ben gittiğim birkaç görüşmede cvmi bir sunuma çevirerek anlatmıştım, oldukça etkileyici bulmuşlardı. Görsel anlatımların her zaman için sözlü anlatımlardan daha etkileyici ve akılda kalıcı olduğunu unutmayın.
Umarım Almanya’da iş arayışında olan herkes gönlüne göre bir iş bulur ve benim kadar deneme yapmak zorunda kalmadan hayallerine daha erken kavuşur. Bunun için tavsiyelerimin faydalı olmasını ümit ediyorum. Ve tabii ki bol bol şans diliyorum 🙂
…
Eşimin Gözünden Almanya (7): Almanya’da İş Görüşmesi Püf Noktaları ve Hazırlık Süreci yazısını beğendiyseniz faydalı olabileceğini düşündüğünüz arkadaşlarınızla paylaşmayı, Almanya hakkında bilgiler ve Almanya’da yaşam ile ilgili yazılardan haberdar olmak için Hayat ve Seyahat’in aşağıdaki sosyal medya hesaplarını takip etmeyi unutmayın! 🙂
Instagram: hayatveseyahat
Facebook: Hayat ve Seyahat
YouTube: Hayat ve Seyahat
Fadime Bektaş
30 Aralık 2020, 00:24İş bulmak için uğraşlarınız ve yeni işiniz için tebrik ederim. Kesinlikle kullanacağım faydalı bilgiler için de çok teşekkürler.
Fatma Ölçücü
02 Ocak 2021, 23:20Çok teşekkürler, bol şanslar.