Bali’de Ne Yapılır? Bali’de Yapılacak Aktiviteler

Bali ile ilgili şimdiye kadar pek çok şey yazdım ve hepsinde Bali’ye yalnızca deniz güneş için gitmeyin dedim. Doğal güzellikleri keşfe çıkmak, yoga ve sörf gibi yeni şeyler öğrenmek, birbirinden eğlenceli aktiviteleri ve su sporlarını denemek, sonsuzluk havuzlarında palmiye manzaralarını seyretmek, Bali masajıyla yorgunluk atmak gibi aklınıza ne gelirse Bali gezisi sırasında gerçekleştirmeniz mümkün. O yüzden Bali’de ne yapılır yazımda Bali’de yapılması gerekenler listesi ile gezinizi nasıl şekillendirebileceğinizi anlatacağım.

Bali’de Ne Yapılır?

Önce Bali’de ne yapılır ve nereleri görmeli soruları için en temel maddelerle başlayalım.

• Deniz güneşe ve havuz keyfine doyun:

Yapılacak ilk şey elbette dinlenmek, sonuçta tatildesiniz değil mi 🙂 Kuta ve Seminyak civarında kalıyorsanız su sporlarını ve sörf yapmayı deneyebilirsiniz, özellikle Kuta dünyanın her yerinden gelen sörfçüleri buluşturan ünlü bir sörf noktası olduğundan bu gelen usta arkadaşlar turistlere başlangıç seviyesinde dersler de veriyorlar. Jimbaran’da sahilde miskin bir gün geçirdikten sonra akşam sahil boyunda meşhur deniz mahsüllerini tadabilir, balayı için Nusa Dua’da çoğunluğu çiftlerden oluşan misafirlerle lüks konseptte kafa dinleyebilirsiniz. Bali’de gece hayatı da çoğunlukla bu bölgelerde; gelsin kokteyller gelsin yeni insanlarla kanışıp kaynaşmacalar. Bana olduğu gibi palmiye ağacı manzaralı sonsuzluk havuzları daha çok ilginizi çektiyse (veya benim gibi yağmur sezonunda gittiğiniz için plajlar yerine havuz sizin için daha iyi bir alternatifse) o zaman da Ubud’daki otelinizde havuz keyfi yaparken yeşilin her tonuyla kucaklaşabilirsiniz. Otel tavsiyelerim ve otel seçiminde dikkat edilmesi gerekenler için: BALİ’DE NEREDE KALINIR?

Bali’de yapılması gereken ilk şey deniz/havuz keyfi, ama bununla sınırlı kalmayın.

• Uluwatu veya Tanah Lot’ta gün batımını izleyin:

Bali’nin en güzel tapınakları yazımda buraların gün batımı manzaralarıyla ünlü olduğunu söylemiştim. Güzel renklerin büyüsüne kendinizi bırakmaya hazır olun.

• Bali masajı yaptırın:

Ben iki kere yaptırmıştım, masaj fiyatı bir saat için 7 – 8 dolar civarıydı. Bali masajının Thai masajına göre daha yumuşak ve rahatlatıcı olduğunu düşünüyorum ve her türlü denemenizi tavsiye ederim. Otellerin masaj salonlarını daha temiz ve güvenilir bulduğumdan otelde yaptırmıştım bu arada, görüntüsü içinize sinen herhangi bir yer olabilir bence. Hele tarçın çayı ve business class uçuşu gibi sıcak havlu ikramları yok mu, daha ilk saniyeden gönlünüzü çeliyorlar.

• Tapınak, pirinç tarlası ve şelaleleri gezin:

Bali’de görülmesi gereken yerler temel anlamda tapınak – pirinç tarlası – şelale muhteşem üçlüsünden oluşuyor. Tapınakları zaten detaylı anlatmıştım, en az bir şelale ve bir pirinç tarlası görmeniz de şart diye düşünüyorum. Ben Tegenungan Şelalesi (Tegenungan Waterfall) ve Tegallalang Pirinç Tarlaları(Tegallalang Rice Terraces)’nı planıma alabilmiştim. Her seferinde düşündüğünüz şey aynı oluyor; doğa Bali’ye gerçekten çok cömert davranmış.

Tegenungan Şelalesi doğanın Bali’ye cömert davrandığı yerlerden. İsterseniz yüzebilirsiniz.

• Bali danslarından en az birini izleyin:

Bali danslarının din ve kültürün bir parçası olduğunu BALİ GEZİ REHBERİ yazımda söylemiştim, dansın kendisi belki çok hoşunuza gitmez ama değişik bir tecrübe olacağından bence izlemeye değer. Kecak dansı Uluwatu Temple civarında yapılırken Barong ve Kris dansı gibi diğer çeşitler değişik yerlerde karşınıza çıkabiliyor illa ki birine denk gelirsiniz. Bütçeniz çok kısıtlıysa giriş ücreti olan 5 – 10 doları belki ödemek istemeyeceğinizden atlayabilirsiniz.

• El sanatlarıyla ünlü köyleri ziyaret edin:

Bali’de turizm dışındaki gelir kaynaklarından olan batik kumaşlar, ağaç oymacılığı (wood carving), gümüş işleme gibi konularda ustalaşmış köyler var ve şoförle en az üç gün gezecekseniz buraları programa alıyorlar. Göreceğiniz eserler ve yapılışlarını canlı izleme imkanına ek olarak köylerin kendi tasarımları da çok güzel.

El sanatlarıyla ünlü köylerde böyle tatlı manzaralar var.

• Kopi Luwak kahvesini deneyin:

Dünyanın en pahalı kahvesinin kedi dışkısından yapıldığını biliyor muydunuz? Üstelik misk kedisi isimli bu hayvanın yaşama alanı Asya’da çok kısıtlı ve yaşayabildiği şanslı ülkelerden biri de Endonezya. Aslında kahvenin bu kadar pahalı olması, misk kedisinin yediği kahve çekirdeklerini kendi sindirim sisteminde öğüttükten sonra dışkılamasından kaynaklanıyor ve kedinin haliyle kendi içgüdüleriyle en iyi kahve çekirdeklerini seçmesi kaliteli kahvenin ilk adımı oluyor. Oysa hayvanlar kafeslerde tutulduğu ve yalnızca kendilerine verilen çekirdekleri yiyebildikleri için bu pek mümkün olmuyor. Dolayısıyla ‘hayvanlara işkence’ olarak gördüğünüz bu durum size tersse bu maddeyi atlayabilirsiniz, ters değilse kahvenin üretim aşamalarını görmek ve sonra tadım imkanı yapmak Bali gezisi için son derece yaygın. Bu arada kopi luwak kahvesi fincan fiyatı 5 dolar civarında, tadı nasıl derseniz de bence Türk kahvesi gibi.

Üretim aşamalarını gördükten sonra, kedi dışkısından yapıldığı halde kopi luwak kahvesinin steril olduğuna ikna oldum ve denedim.

• Maymun Ormanı’nı ziyaret edin:

Ubud Monkey Forest veya uzun ismiyle Sacred Monkey Forest Sanctuary, Bali’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Benim gibi maymunlarla içli dışlı olma fikri sizi ürkütüyorsa çantanızda yiyecek, açık bir yerinde pet şişe olmasın ve maymunların kapıp zarar verebileceği cep telefonu, güneş gözlüğü gibi eşyalarınıza dikkat edin. “Hayır ben maymun kolumda/omzumdayken fotoğraf çekilmek istiyorum” derseniz o zaman da yanınızda muz götürün veya maymun ormanının içinde satılanlardan alırsınız. Dediğim gibi ben pek yaklaşmak istemediğim halde maymunları doğal ortamlarında görmenin güzel bir deneyim olduğunu düşünüyorum, üstelik maymunların bazı hareketlerinin insanlara gerçekten ne kadar benzediğini gözlemlemek de şaşırtıcı.

Siz Maymun Ormanı’nda maymunlar omzunuzda poz vermeyi deneyebilirsiniz, ben o kadar samimi olamadım.

• Ubud Market’i gezin:

Bali’de nerede alışveriş yapılır sorusunun bir numaralı ve en çok seçenek sunan cevabı burası. Maymun ormanıyla birlikte Ubud Market zaten merkezde bulunduklarından en kolay gezeceğiniz iki yer onlar olacak. Genel olarak seyahatlerim sırasında alışveriş yapmadığım halde bu pazarın canlılığını ve satılan rengarenk ürünleri sevmiştim. Bir şeyler almaya niyetlenirseniz bol bol pazarlık yapmayı unutmayın. Ne alınır derseniz bence tekstil ürünleri ilk sırada.

O kadar gezip sadece üstümdeki Bali tişörtünü aldım, ama Ubud Market sadece gezmek için bile güzel.

• Tropik meyveler ve tropik içecekleri tadın:

Tropik iklimin sunduğu bu güzellikleri kaçırmayın. Hepsi çok lezizler, muz bile ayrı bir güzel tadıyor resmen.

Bali gezilecek yerler ve yapılacak şeyler anlamında minimum yukarıdakiler tamamlanmalı diye düşünüyorum. Bunun dışında ilgi ve zamana göre aşağıdakiler eklenebilir, benim hangilerini eklediğimi veya her biri hakkındaki yorumlarımı da belirteceğim.

• Palmiye ağaçlarının ortasına kurulmuş salıncakta sallanın:

Bali gezisi öncesi o kadar çok araştırma yapmıştım ki böyle bir salıncak gördüm ve anında ‘ben burada sallanmalıyım’ dedim. Şoförümüz de benim sayemde öğrenmiş oldu ve daha sonra kendisine yönlendirdiğim birçok okuyucumdan ilgilenenleri götürdü. Bence harika bir deneyimdi ve sizi sıkıca bağladıkları için güvenli olduğunu da düşünüyorum. Hem fotoğrafı çok havalı durmuyor mu 🙂

Bali’deki bu salıncağın Türk gezginlerle tanışmasını sağladığım için gururluyum, deneyebilirsiniz.

• Padang Padang Beach’i ziyaret edin: 

Julia Roberts’ın meşhur filmi Eat Pray Love (Ye Dua Et Sev) bilmeyen var mı? Filmin Bali’de geçiyor olmasını halk elbette değerlendirmiş ve filmin çekildiği yerleri gezdiren Eat Pray Love Tour isimli turlar bile var. Padang Padang Beach ise Julia Roberts’ın denize girdiği sahnenin çekilmesiyle ünlü olmuş bir plaj ve Julia Roberts Beach diye adlandırıldığı bile oluyormuş. (Bu bilgiyi instagram hesabımda yazınca “O sen gidene kadarmış, artık oraya Hayat ve Seyahat Beach derler” yazan sevgili takipçim, sana hala gülüyorum 🙂 ). Bali’ye gitmeden önce filmi zaten her türlü izleyin, sonra Bali’nin deniz bölgelerinde kalırken bu plajı planınıza alabilirsiniz.

• Fil çiftliklerini ziyaret edin:

Kocaman bedenleri ve gülümsüyor gibi duran ağız yapılarıyla filler bence dünyanın en tatlı hayvanlarından. Onları ziyaret edip ilginizi çekiyorsa Elephant Riding denilen file binme aktivitesini gerçekleştirebilirsiniz. Ben Sri Lanka’da bunu yaptığım için Bali’de tekrarlama gereği duymadım.

Julia Roberts’tan neyim eksik diyorsanız Padang Padang Beach’e uğrayın.

• Rafting, Quad Bike, Snorkeling, Scuba Diving, Trekking gibi aktiviteleri deneyin:

Başka yerlerde de yapılabilecek şeyler olduğunu düşündüğüm için hiçbirini Bali’de denemedim. Yapmak istediğiniz aktivite varsa her yerde tur broşürlerine denk geleceksiniz. Benim ilginç bulup denemek istediğim tek şey, özel bir kıyafetle denizin dibine batarak balıkların arasında yürüyeceğim Bali Seawalker Tour isimli aktivite olmuştu, onu da uçağımdan bir gün önce yapmak isteyince olmaz demişlerdi; önce denizin dibine bat ertesi gün gökyüzüne yüksel konsepti basınç farkı gibi sebeplerle tehlikeli oluyormuş sanırım.

• Bali yemekleri kursu, yoga ve meditasyon kursu gibi kurslara katılın:

Pek tam zamanlı çalışan yıllık izin gezginlerine göre değil sanki, keşke daha çok vakit olup haftalarca Bali’de kalabilsek de böyle şeyler yapabilsek.

Bali gezisi eşittir bol bol vitamin, tropik meyvelerden yapılan içecekler çok lezzetli.

Aradığınız tüm bilgileri bulacağınız Bali kategorisindeki diğer yazılarımla devam etmenizi tavsiye ederim.

Bali’de ne yapılır yazımı faydalı bulduysanız sosyal medyada paylaşmayı, yeni yazılarımdan haberdar olmak için Hayat ve Seyahat’in aşağıdaki hesaplarını takip etmeyi unutmayın ?

Instagram: hayatveseyahat

YouTube: Hayat ve Seyahat

Facebook: Hayat ve Seyahat