Bu yazıda sizlere Almanya’ya nasıl gidilir, Almanya’ya gitmenin yolları nelerdir ve ben nasıl geldim sorularının yanıtlarını vermeye çalışacağım. Böylece Almanya’ya gelmek isteyenler Almanya’ya gitmenin yollarını görebilecek ve benim geliş hikayemin detaylarına ulaşabilecekler.
Almanya’ya Nasıl Gidilir? Almanya’ya Gitmenin Yolları Nelerdir?
1. Almanya’ya İş bularak Gitmek
Bu yöntem tam olarak benim uyguladığım ve bu sayede Almanya’ya gelmeyi başardığım yöntemdir. Almanya’da kendi mesleğinize ve iş tecrübelerinize uygun bir işe başvurup kabul edilmeniz halinde çalışma izni alarak gelebilirsiniz. Eğer kabul edildiğiniz işteki kazancınız mezun olduğunuz bölüm ile paralel bir işse ve yıllık brüt maaşınız 55.200 Euro ve üzerindeyse Mavi Kart vizesi ile Almanya’ya yerleşebilirsiniz. MAVİ KART ÇALIŞMA İZNİ yazımda bu konuyla ilgili merak ettiğiniz her şeyi bulabilirsiniz. Ek olarak Almanya’da iş nasıl bulunur, mülakatlara nasıl hazırlanılır, Almanya’da maaşlar, aylık masraflar gibi pek çok konuda bilgiye İŞ&KARİYER bölümündeki yazılardan ulaşabilirsiniz.
2. Aile Birleşimi ile Almanya’ya Gitmek
Bu yöntem de eşimin uygulayarak Almanya’ya geldiği yöntemdir 🙂 Eşlerden birinin Almanya’ya yerleşmesi durumunda diğer eş aile birleşimi vizesine başvurarak Almanya’ya gelebilir. ALMANYA AİLE BİRLEŞİMİ VİZESİ yazımda bu konudaki tüm detayları bulabilirsiniz. Yine bu yöntem dahilinde bir Alman ile veya Almanya’da yaşayan bir Türk ile evlenerek de aile birleşiminden faydalanıp Almanya’ya yerleşebilirsiniz.
3. Master/Yüksek Lisans Yoluyla Almanya’ya Gelmek
Almanya’da başvurup kabul edileceğiniz bir yüksek lisans programı ile Almanya’ya gelebilirsiniz. Hatta yüksek lisansınızı yaparken bir yandan çalışarak para da kazanabilirsiniz. Fakat burada dikkat etmeniz gereken yüksek lisans yaparken haftada sadece 20 saat çalışmak için izniniz oluyor. Bu da günlük 2,5 iş günü veya günde 4 saatten 5 iş günü anlamına geliyor. Ders programına uygun bir şekilde kendinize bir iş bulabilir böylece Almanya’da master yaparken bir yandan da çalışma hayatına adım atmış olabilirsiniz. Almanya’da yüksek lisans programınız bittikten sonra 1,5 sene süreli iş arama vizeniz oluyor.
4. Üniversite Okumak için Almanya’ya Gelmek
Yüksek lisansta olduğu gibi üniversite okumak için de Almanya’ya gelinebilir. Buradaki üniversitelerin şartlarına uygunsanız dilediğiniz bir programa kabul edilebilir. Mezun olduktan sonra da iş bularak kalıcı oturum ve çalışma izni ile Almanya’da yaşamaya devam edebilirsiniz.
5. Yeni Göç Yasası ile Almanya’ya Gelmek
Almanya’da yeni yürürlüğe giren göç yasası nitelikli iş gücünü Almanya’ya çekmek için hayata geçirilmiş bir yasa. Yani üniversite mezunuysanız ve özellikle Almanya’da aranan mesleklerden biriyse mesleğiniz yeni göç yasası sayesinde 6 aylık Almanya’da iş arama vizesi alabilirsiniz. Bu vize ile Almanya’ya geldikten sonra bir iş bulabilirseniz oturumunuzu alarak Almanya’da yaşamaya devam edebilirsiniz.
6. Dil Okulu Sayesinde Almanya’ya Gelmek
Almanca öğrenmek için Dil Okulu Vizesi’ne başvurarak Almanya’ya gelebilirsiniz. Dil okulunuzu tamamladıktan sonra ise Almanya’da üniversite veya yüksek lisans eğitiminize devam ederek Almanya’da kalabilirsiniz.
Almanya’ya nasıl gidilir sorusuna 6 ayrı yöntemle cevap verdiğimize göre benim hikayeme geçebiliriz.
Almanya’ya Nasıl Geldim?
Geride bıraktığımız 2015 yılının son ayında benim için en önemli haber, başvuruda bulunduğum Münih‘teki şirket tarafından işe kabul edildiğimi öğrenmek oldu. Şimdi yeni yıl için yepyeni telaşlarım var; yanımda ne götüreceğim, gidince ne yapacağım, nerede ve nasıl ev bulacağım, nasıl bir çalışma ortamım ve arkadaşlarım olacak gibi bir sürü soru işareti..
2008 yılında Erasmus için ilk defa yurt dışına çıktığımda hayatımda daha önce uzun mesafeli hiçbir yolculuk yapmamıştım. 21 yaşında olup ilk kez uçağa bindiğinizi, indiğinizde ne yapacağınızı bilmediğinizi, elinizde kendi ağırlığınız kadar valizlerle kalacağınız yeri bulmaya çalıştığınızı (o zamanlar cebimde iPhone ve internet yoktu) ve ilk defa yalnız başınıza yaşayacağınızı düşünün; birçok zorluk yaşadım haliyle. Buna rağmen Viyana’da Erasmus tecrübesi bana o kadar çok şey kattı ki, Türkiye’ye döndüğümde hayatımın tamamını Türkiye’de geçirmek istemediğimi artık biliyordum.
Hayat Siz Plan Yaparken Başınıza Gelenlerdir Aslında
En önce niyetim İTÜ’de okulumun son senesini tamamlayarak mezun olmak ve yüksek lisans için tekrar Viyana Teknik Üniversitesi‘ne dönmekti. Yüksek lisans yaparken iş bulurum ve orada kalırım diyordum. Erasmus boyunca birlikte olduğum birçok arkadaşım bence biraz da ailelerine güvenerek bu planı uyguladıkları halde ben yapamadım. İş bulamazsam okula devam edemem ve para isteyebileceğim kimse olmadığı için çaresiz kalırım diye korktum sanırım.
İstanbul’da çalışmaya başlayayım ve iş hayatını biraz öğreneyim, sonra buradaki iş tecrübemi de kullanarak giderim şeklinde planlarımı değiştirdim. Ama talihsizlik işte, çalışmaya başladıktan 6 ay sonra trafik kazası geçirdim. O kadar yoğun tedaviler ve ameliyatlar geçirdim ki bir yıldan uzun süre boyunca değil yurt dışı, iş – ev – hastane dışında hiçbir yere gitmem mümkün olmadı. Zaten hastane koridorlarında sadece vaktimi tüketmedim; yaşam enerjim ve yeni bir şeyler yapmaya dair tüm isteğim beni terk etti. Yalnızca zorunluluklarını yerine getirip bir adım fazlasına asla karışmayan bir ruh gibi dolandım ortalıkta, sessiz ve mutsuz. Galiba bu duruma depresyon deniyor.
O arada evlendim ve yüksek lisans yaptım. Yüksek lisansı bir senede bitirebilmek için haftanın 5 günü ders aldım, her akşam eve en erken 10’da dönebildim. Uyuyacağım vakte kadar ya yetiştiremediğim işlerimi halletmek için fazla mesai yaptım ya da yüksek lisansla ilgili ödevlerimi yaptım ve ders çalıştım.
Derken bir baktım mezun olalı 3 sene olmuş 🙂 Artık biraz iş tecrübesi edindiğime, hastanedeki tedavilerim azaldığına, evliliğim yerine oturduğuna ve MBA diplomamı aldığıma göre zaman gelmişti.
Dublin ve Londra Denemelerim
Tam da o sırada fırsat bulup Dublin‘e gittim ve şehre ayak bastığım anda ben burada yaşamalıyım dedim. Döndüğümde bazı iş başvuruları yaptım ve başvurularımı takiben mülakatlarım oldu. Fakat mülakata girdiğim şirketler Google, Facebook ve LinkedIn idi, yani dev şirketler. Başvurduğum pozisyonlarla ilgili çok kısa sürede dönüş yapıp benimle görüşmek istemeleri gururumu okşadı, ama ortalama 2 saniyede 1 başvuru yapılan ve rekabetin zirve yaptığı bu şirketlerde iş teklifi alacağım aşamaya kadar gidemedim. Rekabetin az olduğu küçük şirketler ise “çalışma vizesi çıkarmakla uğraşamayız” diyerek geçerli çalışma iznim olmadığını öğrendikleri anda benimle görüşmeyi sonlandırdılar.
Bana rüya gibi gelen bir şehirde herkesin rüyası olan şirketlerde çalışabilme hayalimin gerçekleşmeyeceğini anlayınca, çok kez gidip geldiğim ve alışkın olduğum bir şehir olduğu için Londra‘yı düşündüm. Başvurduğum anda arayan İnsan Kaynakları veya şirket yetkilileri, “Çalışma vizesine ihtiyacın varsa biz bir değerlendirip sana dönelim” dediler ve tabii ki dönmediler. Süreç boyunca Avrupa Birliği üyesi olmayan bir ülkede doğduğuma ve herkese eşit hak tanıdığını iddia edip aslında hiç de öyle olmayan bu şirketlere çok kez lanet ettim.
Bir yılı da Dublin ve Londra çabalarıyla geride bıraktıktan sonra iş değiştirdim, ama Türkiye’de 🙂 İşime yakın bir eve taşındık, hem yeni işimi hem yeni evimi çok sevdim. Keyfim yerinde olunca bir yıl boyunca yurt dışına gitmek için herhangi bir şey yapmadım.
Ya Şimdi ya da Asla! Denemekten Vazgeçmeyin
Sonra birden “ya şimdi ya asla” diye düşünmeye başladım. Hayatımdan an itibariyle memnun olduğum halde yurt dışını denemezsem, artık deneyemeyecek kadar geç olduğunda bunun pişmanlığını duyacağımı biliyordum. Bu hayatımın en büyük ikilemiydi ve aslında hala öyle; hiçbir sorunumun olmadığı bir hayatı bırakıp hiçbir şeyin belli olmadığı soru işaretleriyle dolu bir hayata başlayacağım. Ama ben her zaman bir şeyi denemeyip pişman olmaktansa deneyip pişman olmayı tercih etmişimdir, “hayallerinin peşinden koşmak” tabirinin anlamı biraz da bu benim için.
Almanca eğitim veren Cağaloğlu Anadolu Lisesi‘nden mezun olduğum ve Erasmus için gittiğim Viyana’da birçok Almanca dersi anlayıp rahatça geçebilecek kadar dil bilgim olduğu için Almanya’yı denedim ve beklemediğim kadar kolay bir şekilde kabul edildim. Zaten birçok şirketin dili İngilizce olduğu için Almanca bilgisi bile gerekmiyor, ama bulunduğum ülkenin dilini bilmek sanırım günlük hayatta işimi kolaylaştıracaktır.
Daha önce üç kez gittiğim ve Almanya’daki en sevdiğim şehir olan Münih‘e dördüncü biletimi tek yön olarak aldım. Nasıl ve ne kadar süren bir macera olacağını çok merak ediyorum.
Almanya’ya Nasıl Gidilir yazımı beğendiyseniz bloğumdaki Yurt Dışında Yaşamak bölümü altında tecrübelerime ve öğrendiklerime göz atmak isteyebilirsiniz. Almanya’ya nasıl geldiğimi bir de dinlemek isterseniz aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz. Daha sonra videoyu beğenmeyi ve kanalımıza abone olmayı unutmayın lütfen 🙂
Instagram: hayatveseyahat
YouTube: Hayat ve Seyahat
Facebook: Hayat ve Seyahat
Hayallerinizin peşinden koşun, başarısız olmaktan korkmayın ve yılmayın.
Bir de bana şans dileyin 🙂 Hepimiz için çok güzel bir yıl olsun.
Kemal Kaya
03 Ocak 2016, 15:01Bol şanslar Fatma. Takipte olacağız. Selamlar.
Fatma Olcucu
03 Ocak 2016, 15:04Teşekkürler Kemal, ben de sizleri takipteyim. Görüşmek üzere 🙂
Buket
29 Haziran 2016, 13:42Merhaba,
hikayemiz oldukca benziyor. Ben de 3 yil once herseyi birakip Thailand’da tasinmistim. 2 yilimi orada gecirdikten sonra da Almanya’ya tasindim. Augsburg’tan sevgiler
Fatma Olcucu
30 Haziran 2016, 10:09Merhaba, siz daha cesur ve radikal bir baslangic yapmissiniz tebrik ederim 🙂 Augsburg’a Almanya Romantik Yol gezim sirasinda gitmistim keyifli bir yer, umarim siz de memnunsunuzdur. Sevgiler
raman
13 Temmuz 2016, 15:01merhabalar sayfanızı henüz gördüm ve okudum. Teşekkür ediyorum paylaştıklarınız için öncelikle. Bir sorum olacak size.
10 yıllık mühendislik tecrübem olmasına rağmen almanyada yaptığım başvurular red oluyor sürekli. Ingilizcem iyi. Almanca da az. bu aracılık şirketlerine gönderdiğimiz CVden mi oluyor yoksa Almanca Bilgisine güvenemedikleri için mi red oluyor sizce ? Teşekkür ederim.
Fatma Olcucu
13 Temmuz 2016, 22:13Merhaba, rica ederim. Başvuru yaptığınız sektördeki genel duruma bağlı olabilir, ilanlardaki istenen nitelikleri iyi incelemek gerekir. CV nasıl olmalı ve başvuru nasıl yapılır yazılarımda bildiğim detayları paylaşmaya çalışmıştım, bir inceleyin umarım faydası olur.
Gezegenanne
14 Ocak 2018, 06:42Bol bol şanslar, mutluluk ve sevgiyle kalın. Çok severek takipteyim. 💖
Fatma Olcucu
14 Ocak 2018, 18:23Teşekkür ederim, sevgiler 🙂
jimi_hendrix
03 Mayıs 2018, 18:22Merhabalar; itü makina mezunu olmama ve iş tecrübem olmasına rağmen her gittiğim iş görüşmesinde red yemem üzere hayalini kurduğum motorsporları ve Formula 1 kariyeri için ben de italyada yüksek yapıyorum bittikten sonra italya veya almanyada bu hayalim için çalışmalara başlayacağım…
Fatma Olcucu
03 Mayıs 2018, 20:20Hayallerinizin peşinden koşmanız ne güzel, bol şans dilerim.
jimi_hendrix
07 Mayıs 2018, 18:57Peki not ortalaması ne kadar önemlidir sizce? ben okurken bir taraftan da çalıştığım için (okul paramı çıkarmak maksatlı) lisans hayatım mahvolmuştu.
Fatma Olcucu
07 Mayıs 2018, 20:39Okurken çalışıyor olmanız lisans hayatınızı ve not ortalamanızı mahvetmeyi gerektirmez, sadece daha çok çaba göstermenizi gerektirir. Ben de üniversite hayatım boyunca haftada 5 gün tam zamanlı çalıştığım halde İTÜ gibi bir okuldan yüksek onur listesinde mezun oldum. Sorunuzun kesin bir cevabı yok, şirkete göre değişir. Genel olarak, ilk iş için önemlidir ve önemi tecrübe arttıkça azalır.
jimi_hendrix
08 Mayıs 2018, 21:14anlıyorum teşekkür ederim.
Hazal
16 Temmuz 2018, 20:30Merhaba , 18 yaşındayım ve geçen yıldan itibaren yazılarınızı okuyorum. Bilgisayar mühendisliği düşünüyorum fakat Almanya gibi bir ülkeye gitmek için İTÜ gibi bir okulda okumak şart mıdır? Başvurduğunuz şirketleri nereden buldunuz ?
Fatma Olcucu
17 Temmuz 2018, 08:34Merhaba, hayir elbette belli universite olacak diye sart yok kisinin kendini ne kadar gelistirdigine ve yaptigi iste ne kadar yetkin olduguna baglidir. Is bulma sureci ile ilgili yazimi gozden kacirmissiniz sanirim, surada anlatmistim: https://hayatveseyahat.com/yurt-disinda-is-nasil-bulunur/
Can
23 Ağustos 2018, 18:35Merhaba Fatma Hanım. Acaba Eşiniz hemen sizle geldi mi oraya ve orada nasıl iş buldu…? Kendi mesleğimi yoksa başka bir şekilde mi buldu işi. Bir de dil konusunda Eşiniz zorlandı mi ya da ne kadar öğrenebildi bu süreçte ….almanca da ingilizce de latin kökenli ve bunu almanya da farkedebiliyorum. Bunları niye soruyorum derseniz benim Eşim zaten alman vatandaşı ve orada yüksek lisans yaptı. Onun için sorun yok. Evlenince ben istedim türkiyede yaşamayı orası zor olacağı için bana. çünkü ben türkiyede doğup büyüdüm. Ama şimdi oraya gitmek istiyoruz. Ben orta seviyede ingilizce biliyorum. Ama almancam birkac kelime. Teknik alanda havacılık sektöründe çalışıyorum. Bu yüzden eşinizin oraya adaptasyon sürecini merak ettim. Şimdiden teşekkürler
Fatma Olcucu
24 Ağustos 2018, 11:12Merhaba, hayir bir sene sonra geldi ama hemen de gelebilirdi biz oyle tercih ettik yalnizca. Evet dil konusunda zorlandi elbette, gece gunduz calisti. 6 ay sonunda Almanca mulakat yapabilecek seviyeye geldi. Zor olacagini kabul edip oyle yola cikmanizi tavsiye ederim, bol sans.
Engin
03 Mart 2019, 18:47Slm Fatma hanim yazilari okudum ve okumaya devam edececim.Akici ve anlatilir sekilde yazmissiniz, basarilariniz devami ile tebrik ediyorum.
Fatma Olcucu
03 Mart 2019, 22:43Merhaba, teşekkür ederim beğendiğinize sevindim. Yeni yazılarda görüşmek üzere
Bedia Dikmen
08 Ocak 2020, 08:16Şu anda Diş hekimi olarak İzmir Dikili Devlet Hastanesinde çalışıyorum.Herley yolunda fakat iki çocuğumjn geleceği beni düşündürüyor.Birisi 3 diğeri 7 yaşında.Yıurt dılında iş bulmak konulunda çok güzel bilgiler vermişsiniz fakat Diş Hekimi olarak bunu nasıl yapabilirim.Birde bu konuda yardımcı olur musunuz?
Fatma Olcucu
08 Ocak 2020, 09:37Merhaba, dis hekimi olmadigim icin ne yazik ki olamam. Bana da kimse olmamisti, kendiniz yapabilirsiniz arastirmaya baslayin.
Ayfer Asena Selek
14 Şubat 2020, 07:20Yazılarınıza bayıldım ve okudukça kendimi buluyorum. Emeğinize sağlık 🙂
Fatma Ölçücü
14 Şubat 2020, 21:08Teşekkür ederim 🙂