Filipinler Gezisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Güneydoğu Asya’daki ada devletlerinden olan Filipinler, dünyanın en güzel adalarından kabul edilen gece hayatıyla ünlü Boracay Adası ve El Nido‘yu kapsayan Palawan bölgesi başta olmak üzere birbirinden güzel koylar, lagünler ve plajlara ev sahipliği yapmasıyla birçok gezginin keşif listesinde ilk sıralarda yerini aldı bile. Özellikle son yıllarda havayolu şirketlerinin başkent Manila’ya ucuz uçak bileti sunmaya başlamasıyla ülkemizde de popülerleşmeye başlayan bu ülkeyi anlatan Filipinler gezisi hakkında bilinmesi gerekenler yazım, size Filipinler gezisi ile ilgili neler beklemeniz gerektiği, iyi ve kötü yönleri, böyle bir geziyi nasıl organize edebileceğiniz gibi konularda bilgiler veren bir gezi rehberi olacak.

Filipinler’de sonradan üzülmemek için otel seçiminde dikkatli olmalısınız, Asya otelleri bizim alışkın olduğumuzdan daha düşük standartta olabiliyor. Filipinler otelleri hakkındaki tavsiyelerim için FİLİPİNLER’DE NEREDE KALINIR? yazımı okumayı unutmayın.

Filipinler Hakkında Bilgiler

Filipinler nüfusu 100 milyonun üzerinde ve dünyanın 12. en kalabalık ülkesiymiş.

Portekizli kaşif Macellan’ın ayak basmasıyla keşfedilen ülke sırasıyla İspanyol, Amerikan ve Japon sömürgesi olduktan sonra bağımsızlığını ilan etmiş. Filipinler ismi de İspanyol kral Philip II’den geliyormuş.

Ülkenin yüzde 80 civarında çoğunluğu Katolik.

Filipinler’in kendi dili Filipino olsa da herkes İngilizce biliyor, iletişim kurmakta sorun yaşamayacaksınız.

Filipinler’in Türkiye’ye göre konumunu ve yakın olduğu bazı ülkeleri işaretledim.

Filipinler Nerede?

Güneydoğu Asya’daki 7641 adadan oluşan Filipinler, Pasifik Okyanusu’nun batısında yer alıyor. Ülke, harita üzerindeki yukarıdan aşağıya isimleri Luzon, Visayas ve Mindanao olan üç temel bölgeye ayrılıyor. Filipinler’in başkenti Manila ve Filipinler gezisinin baştacı Palawan adası Luzon bölgesinde bulunuyor. Visayas bölgesinin meşhurları Cebu, Bohol ve Boracay. Mindanao bölgesinin ise turistik anlamda daha zayıf olduğunu söyleyebiliriz, en temel turist rotaları arasında yer almıyor.

Konumu itibarıyla Filipinler gezisi planlayanların birlikte gittikleri ülkeler genelde Endonezya (Bali), Tayvan, Vietnam ve Çin (Hong Kong) oluyor. Benim tavsiyem ise Filipinler tatilini 2 – 3 haftadan fazla vaktiniz olması gibi harika bir durumunuz yoksa başka hiçbir ülke ile kombinlemeden tek başına yapmanız yönünde. Yani 3 gün Filipinler’de ve 3 gün Bali’de kalmak gibi son derece kötü tatil planlarını, sonrasında yalnızca “İki ülke gezdim” demiş olmak için lütfen yapmayın.

Filipinler’in üç temel bölgesi ve başlıca turist destinasyonlarının konumları.
Harita globalsecurity.org sitesinden alıntıdır, işaretlemeleri ben ekledim.

Filipinler’de Saat Kaç

Filipinler saati Türkiye’den 5 saat ileride. Yaz ve kış saati uygulaması yok, Türkiye’de de olmadığı ve yaz saatinde kalınmaya devam edildiği sürece her zaman Filipin saati Türkiye saatinin 5 saat ilerisindedir diyebiliriz.

Filipinler Vizesi

En güzel kısma geldik, Filipinler Türk vatandaşlarının vizesiz gidebileceği ülkeler arasında yer alıyor. 30 güne kadar olan ziyaretler için Filipinler’i vizesiz gezebiliyorsunuz, ziyaretiniz daha uzun olacaksa immigration office isimli yabancılar ofisinden varışta vize almanız gerekiyor (visa on arrival). Elbette herhangi bir sorunla karşılaşmamak için gezinizden itibaren 6 ay geçerli pasaportunuz olması genel kuralını unutmayın ve sorarlarsa diye dönüş biletinizin çıktısını da alın.

Filipinler Para Birimi

Filipinler parasının ismi Filipin pezosu ve kur kodu PHP. Şubat 2020 itibarıyla 1 TL = 8.30 Filipin pezosu yapıyor. Güncel PHP – TRY kurlarını görmek için tıklayın.

Asya’daki ülkelerin çoğuna olduğu gibi Filipinler’e de TL ile gitmenizi tavsiye etmiyorum, Türk lirası kabul eden döviz bürosu bulmakta zorlanabilirsiniz. En mantıklısı USD ile gitmek, elinizde Euro varsa o da olur ama dolar daha iyi, çünkü sadece dolar kabul eden yerler olabiliyor. Yuvarlak olarak 1 USD = 50 PHP olarak hesap yapılabilir, tam oranını görmek için yukarıdaki linkte TL’yi USD olarak değiştirirsiniz.

Filipinler’e Nasıl Gidilir?

İstanbul’dan Filipinler’in başkenti Manila’daki Ninoy Aquino Havaalanı‘na (havalimanı kodu MNL) Türk Hava Yolları ve Philippine Airlines’ın direkt uçuşları bulunuyor. 12 saat civarında süren bu direkt uçuşlar elbette ki genelde aktarmalı uçuşlardan daha pahalı, hem 12 saat aralıksız bir uçakta oturmak da biraz sıkıntılı bence. O yüzden aktarmalı uçuşlara bakmakta fayda var; en bilindik seçenekler Qatar, Emirates ve Etihad.

Ben biraz çılgınlık yapıp (çılgınlığa bak :P) daha önce hiç denemediğim Saudia Airlines’tan bilet aldım, çünkü fiyatı diğerlerine göre çok daha uygundu. Aktarma noktaları olan Riyad ve Cidde’de internetin sorunlu olması/olmaması ve uçaktaki filmlerde kol bacak göğüslerin buzlanarak ‘ayıp’ sahnelerin kesilmesi gibi enteresanlıkları dışında uçuşun kendisi ve yemeklerinde bir problem yoktu. Hatta aktarma havaalanında Saudia transfer yolcuları (transit passengers) için lounge olması ve catering paketi vermeleriyle takdiri hak ediyorlar. Fakat havaalanında herhangi bir otel yok ve Türkiye’den vize istedikleri için vize almazsanız dışarı da çıkamıyorsunuz. O yüzden benim gibi gece aktarması yapacaksanız havalimanı oteli tutup güzelce uyumak yerine havaalanı koltuklarında boyun tutulmalarıyla mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz.

Yani fiyat aynıysa yukarıdaki Qatar – Emirates – Etihad üçlüsünden şaşmayın ama fiyatı daha ucuzsa Saudia’dan biletleri kapın.

Filipinler’e Ne Zaman Gidilir?

Filipinler’in gittikçe popülerleşmesinde etkisi olan şeylerden biri de ülkemizde kış mevsiminin yaşandığı zamanların Filipinler gezisi için en uygun zaman olması. Filipinler’in kuru sezonu Kasım ayında başlıyor ve Mayıs ayına kadar devam ediyor, bu aralığın ortası olan Aralık – Ocak – Şubat ayları Filipinleri ziyaret etmek için en iyi zaman diyebiliriz. Aralık ayının özellikle ikinci yarısından Christmas tatili nedeniyle mümkünse uzak durmanızı tavsiye ederim, Hristiyan ülkelerde tatil başlayınca her yer çok kalabalık ve otel – uçak fiyatları normalden yüksek olacaktır. Genelde Nisan ayına gelen Paskalya tatili de benzer şekilde, gitmeden önce Christmas holiday 2018, Easter holiday 2018 gibi gideceğiniz sene için aratırsınız.

Ocak ayının üçüncü Pazar günü Cebu şehrinde olacak şekilde denk getirebilirseniz sokak festivali tadında kostümlü insanlar, müzikler ve dansların olduğu Sinulog Festivali‘ne tanıklık etme şansınız olabilir. Ben az farkla kaçırmıştım ama resimleri çok güzel görünüyor.

Sinulog Festivali’ne denk gelebilirseniz oldukça renkli görünüyor. (Fotoğraf: sunstar.com.ph)

Filipinler’de diğer Asya ülkelerinden alışkın olduğumuz muson yağmurları haricinde dikkat edilmesi gereken tayfun felaketi durumları da var. Yılda ortalama 20 kez tayfuna maruz kalan ülkeye bu nedenle “Yağmurlu sezonda giderim, biraz yağar sonra durur ne olacak” diye düşünerek plan yapmamalısınız. Kısaca Kasım – Mayıs arası harici Filipinler’e gitmeyin 🙂 Ama en uygun zamanı seçseniz de tayfuna maruz kalmayacağınızın bir garantisi yok;  ben Ocak sonu – Şubat başını kapsayan dönemde gitmiştim ve denk gelmedim ama hem Aralık ayında gidenler ve hem de benden bir hafta sonra gidenler tayfuna yakalanmışlar.

Tayfuna denk gelirseniz ne olacak? Ülkedeki özellikle riskli bölge meşhur El Nido’nun da bulunduğu Palawan adası ve tayfuna denk gelirseniz tekne turları iptal olacağı için gidemeyeceksiniz. Diğer ulaşımlar da duracağı için planınızı değiştirmeniz gerekebilir, kaldığınız yerden destek alırsınız. Sonra da moral bozmadan devam edin, dediğim gibi pek çok insanın başına geliyor.

Filipinler gezisi duraklarından en meşhuru Boracay Adası

Filipinler’de Ne Kadar Kalınır?

Yukarıda biraz bahsettim, Filipinler öyle 3 gün kalıp gezdim denilecek bir ülke değil. Başlıca turist destinasyonları olan Palawan adasına 5 – 6 gün, Cebu – Bohol’a 4 – 5 gün, Boracay’a 3 – 4 gün ayırmalısınız. Hele ki doğal güzelliğin yeşil olanını göreceğim diyorsanız ülkenin kuzeyine doğru olan Banaue pirinç tarlalarına (Banaue Rice Terraces) da gitmeniz gerekiyor ki bu durumda daha çok zamana ihtiyacınız olacak.

Filipinler’e çok gitmek istiyorsunuz ama bu kadar zaman ayırmanızın imkanı yoksa o zaman ilginizi en az çeken yer(ler)e karar verip elemek durumundasınız. Benim gördüğüm kadarıyla Palawan’a (El Nido çevresi) herkes gidiyor ve elenen kısım ya Cebu – Bohol ya da Boracay oluyor. Ben hepsine gittiğim için anlatacaklarıma bağlı olarak bu kararı artık siz verirsiniz, sonuçta herkesin zevki farklı. Yalnızca başkent Manila’yı gezmek ya da yalnızca Boracay’da denize girmek gibi bir planı kesinlikle tavsiye etmiyorum, onca yol gittiğinize değmez. Zaten Manila’ya gün ayırmanız gerektiğini de yazmadım dikkat ederseniz, çünkü orayı sadece uçak aktarması için kullanmanız yeterli 🙂

Ben 16 gece kalıp saydığım başlıca destinasyonları yapmak istediğim hiçbir şey eksik kalmadan tamamladım. Bahsettiğim yerler arası ulaşımlar vakit aldığı ve gezilecek yerler de genelde tam günlük turlar şeklinde yapıldığı için yer değiştirdiğiniz gün turun başlangıcına yetişemiyor ve o günü kaybediyorsunuz, beni en çok uğraştıran kısım olduğu için nasıl planlama yapabileceğinizi FİLİPİNLER GEZİ PLANI NASIL YAPILIR yazımda anlattım.

Aktarmalı uçuşun alacağı zamanı da dahil edersek Filipinler ne kadar sürede gezilir sorusu için 18 gün kadar bir sürenin yeterli olacağını söyleyebilirim, detaylar ve daha az sürede nereleri nasıl gezebileceğiniz hakkında bilgiler için bahsettiğim yazımı mutlaka okuyun.

Bohol’da minnacık tarsier maymunlarıyla tanışabilirsiniz.

Filipinler’deki Hastalık Riskleri 

Filipinler riskli bir ülke mi, gitmeden önce aşı yaptırmalı mıyım ve hastalık kapar mıyım soruları aklınıza gelmiştir. Ben Filipinler’e giderken ne bir aşı oldum ne de bir hastalığa karşı ilaç aldım, o yüzden herhangi bir zorunluluğunuz yok.

Tedbirli olmak anlamında ise gitmeden önce Seyahat Sağlığı Merkezi’nin şu sayfasını okuyabilir ve önerilerini göz önünde bulundurabilirsiniz. Ayrıca genelde vize istemeyen ülkelerde ihmal ediliyor ama seyahat sağlık sigortası yaptırmanızda da fayda olabilir, ben yaptırmadım o ayrı (dediğimi yapın yaptığımı yapmayın durumu 🙂 )

Filipinler gezisi boyunca yaşayabileceğiniz can sıkıcı durumlar ve önlemlerine gelince;

• Tekne, feribot, zıplatmalı yol filan midenizi bulandırıyorsa mide bulantısı ilacı alın, çünkü bunlardan kaçışınız yok. Benim midem öyle kusma derecesine kadar pek bulanmaz ama tekne turlarında kusanlar gördüm, şehirler arası kara ve deniz yolculukları da genelde konforlu sayılmaz.
• Midenizin Asya yemeklerini kabul ettiğini önceki seyahatlerinizde test edip onaylamadıysanız büyük ihtimalle kusma ve ishal ilacına ihtiyacınız olacak. Daha önce Tayland, Hong Kong, Sri Lanka, Bali gibi Asya’daki birçok yerde bulunduğum ve riskli olduğunu düşündüğüm sokak tezgahlarına bulaşmadığım halde bağırsaklara bu kadar problem yaşatan bir yer görmedim. Benim gibi bu konuda maalesef dayanıksızsanız yanınızda atıştırmalık kuruyemişler, hazır çorbalar filan da götürün.
• Tuvalet anlayışları genelde yalnızca bir delikten ibaret, yanınıza bolca peçete ve ıslak mendil almanız kişisel hijyeniniz açısından iyi olacaktır.
• Özellikle Palawan bölgesinde taşlı deniz ve ısıran manyak balıklar yüzünden bacağınızın diz dahil olan alt bölümünü yaralayabilirsiniz. Normalde bir yeriniz kanayınca kullandığınız şeyler varsa (merhem, dezenfektan gibi) yanınıza alın.
• Ve son maddemiz elbette sinek böcek ısırıkları. Önceki maddelerde yeterince moralinizi bozduysam bu konuda iyi haberi verebilirim, normal şekilde önleminizi aldıktan ve düzgün otellerde kaldıktan sonra (otel tavsiyeleri ayrıca ekleyeceğim merak etmeyin) ısırıksız veya minimum ısırıklı bir gezi şansınız var. Off tarzı böcek spreyini sıkınca (oralardan satın alınabilir) ve böceksiz otellerde kalınca ben tüm geziyi dirseğimdeki bir ısırıkla atlattım, aynı önlemleri Sri Lanka ve Bali’de de aldığım halde oralarda tüm vücudum kabarmıştı mesela.

Filipinler’de gözünüzü karartıp balina köpekbalıklarıyla yüzebilirsiniz.

Filipinler’e Giderken Yanınıza Almanız Gerekenler

Hastalık ve hijyen durumları için yanınızda olması gerekenlerden bahsettim, şimdi diğer küçük ama önemli birkaç detayı anlatacağım.

• Deniz ayakkabınız ve şnorkeliniz varsa yanınıza alın. Yoksa yenisini satın almaya bence uğraşmayın, ayakkabıyı gittiğinizde kolayca buluyorsunuz, şnorkeli de isterseniz bulursunuz veya benim gibi ‘tuzlu suda mikrop ölür’ diye düşünerek ağzınıza sokmadan önce deniz suyuyla çalkalayarak tekne turlarındakileri kullanırsınız 🙂 Bir de su geçirmeyen çantanız varsa götürün diyeceğim ama böyle bir şeyiniz sanırım yoktur, gidince El Nido’dan alırsınız.
• Benim gibi düşük faktörlü veya bronzlaştırıcı güneş kremi kullanıyorsanız ‘gittiğimde oradan alırım’ diye düşünmeyin ve tedarikli gidin, çünkü bulamıyorsunuz. Filipinliler koyu tenli olduğu ve her insanoğlu gibi ten renginden memnun olmadığı için güneş kremleri 50 faktörden başlıyor. Nadiren 30 faktör de bulabilirsiniz ama daha aşağısı yok. Bronzlaştırıcı etkiyi zaten unutun, tam tersi yönde çalışan ‘beyazlaştırıcı’ etkili kremler, şampuanlar gibi devasa bir sektör var.
• Gopro gibi bir su altı kameranız yoksa göreceğiniz pek çok şahane yerin resimlerini çekememeniz yazık olur. Varsa götürün, yoksa ama alma niyetiniz varsa Filipinler’e gitmeden alın, alma niyetiniz hiç yoksa orada kiralayan yerler oluyor onlarla anlaşmaya çalışın.
• Şapka, şemsiye, spor ayakkabı, hırka gibi tropik iklimdeki hava değişimlerine hazırlıksız yakalanmayacağınız ve kapalı mekanlardaki klimalardan donmayacağınız eşyalarınızı unutmayın.
• Filipinler prizleri Türkiye’deki gibi, herhangi bir priz dönüştürücü (converter) götürmenize gerek yok. Belki değişik olan priz vardır ama onca otel değiştirdim ve bana denk gelmedi.
• Yanınıza alMAmanız gereken şey ise çok eşya, yani ağır valizler. Filipinler gezisi boyunca çok yer değiştireceğiniz için sürekli ağır bir valizle baş etmek ayağınıza bağlanmış taşı sürüklemek hissiyatı yaratacak, ayrıca şehir içi ulaşımdaki tricyclelara sığmamanız ve iç hat uçuşlarında her seferinde ekstra valiz parası ödemeniz gibi masrafınızı da artıracaktır. Hayatınızda hep almak istediğiniz o ‘sadeleşme ve az eşyayla yaşama’ kararını bu seyahat öncesi alın ve sırt çantası (backpack) veya kabin boy valizle seyahat etmeye çalışın. Ben bir kadın olarak 18 gün için 50 litrelik sırt çantası ve 15 litrelik normal çanta aldım ve tüm gezi boyunca aynı kıyafetle yaşamam filan gerekmedi, siz de aynısını başarabilirsiniz.

Denizin berraklığı bazen böyle aşırı mutlu edebiliyor.

Filipinler Gezisi’nden Ne Beklemeli ve Ne Beklememelisiniz?

• Muhteşem güzellikte koylar, plajlar, lagünler, masmavi berrak deniz, bembeyaz kumsal gibi hayal ettiğiniz güzellikleri bulacaksınız bunlarda sorun yok. Ancak suya atılmış pet şişeler, mazot pislikleri, yüzmek istediğiniz yere adım başı yanaşmış tekneler gibi turizmin ‘nimetlerinden’ de ülkenin nasibini almaya başladığını göreceksiniz, bu kötü yönlere fazla takılmayıp güzelliklere odaklanmaya çalışmanız iyi olur.
• Filipinler henüz Tayland gibi turist akınına uğramış bir yer değil ama kimsenin bilmediği ve ilk sizin keşfedeceğiniz bir yer de maalesef değil. “Gittiğimde el değmemiş bakir koylar bulacağım, tek başıma sessizlikte kafa dinleyeceğim” gibi artık yaşadığımız dünyaya pek ait olmayan hayallere lütfen kapılmayın.
• Filipinler insanı son derece güleryüzlü ve gittiğiniz her yerde sizi “Hello ma’m, Hello sir” diye hiç durmadan selamladıkları için kendinizi bir şansölye veya asil bir lord gibi hissetmeniz muhtemel. Ancak bu demek değil ki onlar melek insanlar ve sizi asla kazıklamayacaklar. Özellikle alışverişte ve şehir içi ulaşımda kullanılan tricyclelarda her an gözünüz açık ve pazarlığınız kuvvetli olmalı, fiyatlardan zaten ayrıca bahsedeceğim.
• Asya’daki ülkelere daha önce gittiyseniz “Ee buralar ucuz değil ki?” şokunu zaten daha önce yaşamışsınızdır, gitmediyseniz de yaşamamanız için ben şimdiden söyleyeyim. Evet Avrupa’da yapacağınız bir tatile göre daha ucuz olabilir ama “3 kuruşa krallar gibi yaşarım” diye düşünülecek bir durum da ne yazık ki yok. Turizmle tanışan her ülke gibi Filipinler’de de fiyatlar son yıllarda hızla artmış ve artmaya devam ediyor.
• Filipinler güvenli mi sorusu aklınızı kurcalıyorsa benim cevabım evet. Manila’nın güvensiz olduğunu duymuştum ama orayı zaten gezi planına almanızı önermiyorum, alırsanız da ana caddelerinde takılıp riskli yerlere girmezsiniz. Onun dışında plajda çantanızın çalınması, gece vakti turistleri köşeye sıkıştırıp para ve telefon istenmesi, yolda yanınızdan geçen motosikletin cüzdanınızı kapıp gitmesi, insanların kadınlara yiyecek gibi bakması veya laf atması gibi şeyler olmuyor ve bu konuda ben kendimi ilk birkaç gün sonrası çok rahat hissettim. Yine de asla olmaz diye bir şey yok tabii, önlemlerinizi alın ve dikkatli olun.

Filipinler gezisi nasıl geçti diye soran olursa işte böyle dersiniz 🙂

Filipinler Gezisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler yazımı faydalı bulduysanız sosyal medyada paylaşmayı, yeni yazılarımdan haberdar olmak için Hayat ve Seyahat‘in aşağıdaki sosyal medya hesaplarını takip etmeyi unutmayın! 🙂

Instagram: hayatveseyahat

YouTube: Hayat ve Seyahat

Facebook: Hayat ve Seyahat